Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/5142 E. 2014/64 K. 13.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/5142
KARAR NO : 2014/64
KARAR TARİHİ : 13.01.2014

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Mağdurun, olay günü sabah saatlerinde Giresun’daki Kadınlar Pazarı’nda gezdiği sırada, sanık …’ın, mağdurun yanına gelerek İranlı olduğunu söyleyip bir adres sorduğu ve bir cep telefonu göstererek sorduğu adreste ikamet eden bir şahsa getirdiğini belirttiği, bu sırada, diğer sanık …’nın, yanlarına yaklaşarak sanık …’ın sormuş olduğu adresin Samsun ilinde olduğunu; ayrıca kendisinin de kuyumcu olduğunu belirtip, bir adet sarı renkli, altın olduğu izlenimini uyandıran saati göstererek, kendisinin de sorulan adreste ikamet eden şahsa bu saati getirdiğini söylemesi üzerine, sanık …’ın, 700 TL para vererek gösterilen saati sözde satın aldığı, daha sonra sanık …’ın, altın olduğunu söylediği ikinci bir saati daha çıkartarak mağdura satmak istediğinde, mağdurun kendisine gösterilen saatin altın olduğuna inandıktan sonra 1100 TL parayı sanık …’ya vererek saati satın aldığı; ancak katılanın sonradan yaptığı araştırma neticesinde, söz konusu saatin altın olmadığını anladığı, bu şekilde sanıkların, fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek mağdura, altın olduğuna inandırdıkları değersiz bir saati 1100 TL paraya satarak haksız menfaat temin ettiklerinin iddia edildiği olayda;
1- Sanık … ‘ın, hakında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yaptığı temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın yokluğunda verilen, 20.12.2010 tarihli gerekçeli kararın sanığa 04.03.2011 tarihinde usulüne uygun bir şekilde tebliğ olunmasına rağmen, sanığın yasal süresi geçtikten sonra yaptığı, 12.10.2011 günlü temyiz inceleme başvurusunun mahkemece reddine ilişkin 14.10.2011 tarihli ek kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, bu karara yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, temyiz isteminin reddine dair ek kararın ONANMASINA,
2- Sanık …’nın, hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yaptığı temyiz talebinin incelenmesinde;
Oluşa, sanığın savunmalarına, mağdurun aşamalardaki beyanlarına, yakalama ve teşhis tutanağına ve tüm dosya kapsamına göre; Edirne Emniyet Müdürlüğünce yapılan bir soruşturma kapsamında, yargı çevresinde benzer eylemler nedeniyle yakalanan sanık …’nın fotoğrafının diğer zanlılar arasına konularak mağdura, 07.07.2008 tarihinde gösterildiğinde, mağdurun, kendisine fotoğrafı gösterilen …’yı, pazarda yanına ikinci kişi olarak gelen ve kendisine sarı renkli altın görünümünde saati gösteren kişi olduğunu teşhis ederek, 1100 TL parayı da bu şahsa verdiğini belirttiği, yapılan araştırmada, sanığın olay günü Giresun’da bir otelde kaldığının belirlendiği, bu şekilde sanığın katılana yönelik gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 13.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.