Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/4115 E. 2014/128 K. 13.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/4115
KARAR NO : 2014/128
KARAR TARİHİ : 13.01.2014

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet, temyiz talebinin süreden reddine dair

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Sanık … müdafisi tarafından yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Temyiz isteminin reddine dair 16.12.2011 tarih ve 2011/78-650 sayılı ek kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, bu karara yönelik temyiz itirazlarının reddiyle anılan ek kararın ONANMASINA,
2-Sanık … hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkûmiyet kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; sanığın, şikayetçiye ait olan ve oto pazarında satışa çıkardığı … plakalı … marka 2008 model gri renkli kamyoneti almak istediğini söyleyerek şikayetçi ile yapmış oldukları pazarlık neticesinde 17.750,00 TL bedelle satın almayı kabul ettiği ve şikayetçiye 100,00 TL kapora verdiği, daha sonra kendisine ait işyerinde buluşmak üzere şikayetçinin yanından ayrıldığı, 20.12.2010 tarihinde şikayetçi ile tanık …’nin, sanık …’in işyerine gittikleri ve aralarında oto satım sözleşmesi düzenledikten sonra şikayetçinin sanığa aracın ruhsatnamesi ile satış yetkisi veren vekaletnameyi verdiği, sanığın parayı vermeden önce aracı tamirciye göstereceğini belirterek araçla birlikte işyerinden ayrıldığı, geri gelmemesi üzerine sanığın işyeri çalışanları ve şikayetçi tarafından birkaç kez telefonla aranılmasından sonra sanığın, şikayetçiyi arayarak Kadıköy’e gelmesini söylediği, bunun üzerine şikayetçi ile tanıklar…ve …’nin belirtilen yere gittikleri, burada …’nın araçtan inerek uzaklaştığı ve bir müddet sonra geri geldiği, şikayetçiye sanığın cenazesi olduğu için gelemediğini, kendisine 1.650.00 TL para ile 16.000.00 TL’lik bir senet gönderdiğini söyleyerek verdiği, buradan şikayetçinin ısrarı üzerine sanıkla görüşmek için tekrar Küçükçekmece’deki işyerine döndükleri, …’nın bir müddet sonra şikayetçi ve tanık …’yi sanığın yanına götüreceğini belirterek onları … bir kahvehanenin önünde bıraktığı ve onlara beklemelerini söylediği, oradan aynı araçla kaçar şekilde uzaklaştığı, şikayet üzerine yapılan araştırmada sanığın aynı gün aracın satışını noter belgesi ile daha önceden tanıdığı temyiz dışı…’a devrettiği,…’un da aracı 16.000,00 TL’ye …’ye sattığı ve 22.12.2010 tarihli noter belgesi ile …’nin yeğeni olan …’ın üzerine geçirdiği, Kadir’in 15.300,00 TL’ye …’a, onun da …’ya 16.000,00 TL bedelle devrettiği anlaşıldığından, sanığın eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 13.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.