Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/4114 E. 2014/134 K. 13.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/4114
KARAR NO : 2014/134
KARAR TARİHİ : 13.01.2014

Tebliğname No : 15 – 2012/31531
MAHKEMESİ : Kayseri 5. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/03/2009
NUMARASI : 2008/249 (E) ve 2009/230 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; sanığın, temyiz dışı Ali Osman ile birlikte önceden belirledikleri kişileri aldatmak için yaptıkları plan doğrultusunda Ali Osman’ın, Çorum’da ikamet eden tanık Veysel vasıtasıyla tanıştığı şikayetçi A.. Ö..’e, Kayseri MİT Bölge Müdürlüğü lojman inşaat işi olduğunu, bu konuda kendisine yardımcı olabileceğini belirttiği, bundan dolayı kendisini Bahadır Yılmaz olarak tanıtan sanık E.. H.. ile Kayseri’deki Hilton otelinde biraraya geldikleri, sanığın bu iş için NATO güvenlik belgesine ihtiyaç olduğunu, bu belgeyi kısa sürede temin edebileceğini beyan ederek masraflar için 2.000,00 TL talep etmesi nedeniyle şikayetçinin bu parayı Ali Osman’a elden verdiği, daha sonraki tarihlerde Ali Osman’ın şikayetçiyi arayarak güvenlik belgesi için 5.000,00 TL daha gerektiğini belirttiğinden şikayetçinin, 20.03.2006 tarihinde Türkiye….Bankası Organize Sanayi şubesinde bulunan sanık Eşref’e ait hesaba belirtilen parayı gönderdiği, bu süreçte Ali Osman’ın Ankara’da bulunan diğer şikâyetçi Mustafa ile aynı yöntemle tanışıp, 05.04.2006 tarihinde kendisini B. Y.. olarak tanıtan kişiyle Kayseri Hilton otelinde buluştukları, bu şikayetçiye de MİT’e ait inşaat işinde yardımcı olacaklarını söyleyip, 8.500,00 TL’yi elden aldıktan bir müddet sonra, şikayetçiyi arayıp paranın yetmediğini söyleyerek 1.184,00 TL daha para istedikleri, şikayetçinin belirtilen bu parayı sanığın banka hesabına gönderdiğinin iddia edildiği olayda;
Kendisini vekil ile temsil ettiren sanığa vekâletnameli müdafisinin istifa ettiğinin bildirilmemesi ile yargılama sırasında aynı yargı çevresindeki cezaevinde başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılan ve savunmasının alındığı oturumda, duruşmalardan bağışık tutulmak isteyip istemediği sorulmayan sanığın, duruşmalara katılımı sağlanmadan yokluğunda hükümlülüğüne karar verilmek suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 196. maddesine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.