YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/4104
KARAR NO : 2014/396
KARAR TARİHİ : 15.01.2014
Tebliğname No : 15 – 2011/298337
MAHKEMESİ : İzmir 6. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/05/2011
NUMARASI : 2010/230 (E) ve 2011/331 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın araç kiralama işi yapan katılana kendisini Y.D.. olarak tanıtıp aynı isme düzenlenen sürücü belgesini,ibraz ederek …plakalı aracı kiraladıktan sonra süresi içerisinde söz konusu aracı teslim etmeyerek aracı B. P..’a verdiğinin iddia edildiği somut olayda, Trafik Tescil Büro Amirliği’nin maddi varlıklarından sayılan sahte sürücü belgesinin kullanılması nedeniyle, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesinde düzenlenen “ kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle” nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Yasanın 326/son madde hükmü uyarınca kazanılmış hakkın gözetilmesine, 15.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.