YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/3926
KARAR NO : 2014/199
KARAR TARİHİ : 14.01.2014
Tebliğname No : 15 – 2011/382097
MAHKEMESİ : Silopi 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/10/2008
NUMARASI : 2006/779 (E) ve 2008/398 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.
Somut olayda; sanığın katılan gönderici ve yükleyici firmadan hizmet ilişkisine dayanarak Irak’a götürmek üzere …Dolum Tesisinden 22.380 kg LPG yükünü teslim aldığı, gümrük çıkış işlemleri yapıldığı, yükünü varış yerine teslim ettikten sonra sanığın aracı ile suç tarihinde Habur gümrük sahasına geldiğinde yapılan kontrolde ve tartımda araçta 773 kg LPG yükünün eksik çıktığı aracın boş tartım ağırlığı sonucu anlaşıldığı, bu şekilde sanığın, eksik yükü yurt içinde belirlenemeyen bir yerde kendi yararına kaçağa sarf ettiğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın savunmalarında LPG’ye hiçbir şekilde müdahale etmediğini belirterek suçlamaları kabul etmemesi ve yükün teslim edildiği muhatabın eksik teslimat yapıldığına dair başvurusunun bulunmaması karşısında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, öncelikle mühürlerde oynama yapılıp yapılmadığının, katılan firma yetkilisinin ayrıntılı beyanına başvurularak yüklemeden sonra teslim noktasına kadar sanığın yüke müdahalede bulunup bulunamayacağının sorulması, ilgili belgeler de temin edilerek Irak’a gönderilen yükün alıcıya teslim edilip edilmediği, edildi ise hangi miktarda teslim edildiği, teslim edilen kısmın kaçak olayı tespit tutanağında belirtilen miktar ile örtüşüp örtüşmediğinin sorulması, varsa buna ilişkin belgelerin dosya içerisine konulması ile suç tarihinde sanığın yükleme yaptığı dolum tesisinden başka hangi araçlara yükleme yapıldığı tespit edilerek, bu araçların Habur Gümrük kapısından çıkış yapıp yapmadıkları, Habur Gümrük kapısındaki tartım sonuçları da belirlenerek, araçların tümünde aynı şekilde boş tartımlarda farklılık olup olmadığı sorularak, tüm deliller birlikte değerlendirilerek araştırma sonuçlarına göre, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.