YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/3899
KARAR NO : 2013/16432
KARAR TARİHİ : 01.11.2013
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanmak
HÜKÜM : Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Kamu davasına katılma istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeyen müşteki vekilinin, 5271 sayılı Kanun’un 260/1. maddesine göre, sanık hakkında kurulan hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenerek ve aynı Kanunun 237/2. maddesi uyarınca katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması,rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Somut olayda; sanığın, trafik kazası sonucu vefat eden kardeşi … adına kayıtlı olan ve kendisine teslim edilen hasarlı aracı müşteki yengesinin bilgisi dışında satmak suretiyle tasarrufta bulunduğu iddia edilen olayda; …’ın 27.06.2004 tarihinde kendisine ait 43 NH 796 plaka sayılı araç ile içerisinde eşi müşteki … olduğu halde maruz kaldığı trafik kazasına bağlı olarak yaşamını kaybettiği, aracın kaza sonrası hasarlı bir şekilde sanık … ve birlikte ikamet ettiği babası …’ın evinin bahçesine bırakıldığı, ölen …’in babası olan ve
veraset ilamına göre suça konu araca iştirak halinde malik bulunan tanık …’ın, oğlunun hayatını kaybettiği aracın evin önünde durmasından rahatsız olması nedeniyle verdiği talimat üzerine sanık … tarafından tamir edilmesi amacıyla servis sahibi …’a bırakıldığı, aracın bakım ve tamir masrafını fazla olması ve sanık tarafından bu giderlerin ödenememesi nedeniyle araç sanık tarafından 1.400.00 TL karşılığı tanık oto tamircisi …’a haricen satıldığı, bu haliyle eylemin miras hukuku sınırları içerisinde çözümü gereken hukuki ilişki mahiyetinde olup, sanığın zilyetliğinin devri amacı dışında tasarrufta bulunulduğuna veya devir olgusunun inkar edildiğine dair cezalandırılmasına yeterli her türlü kuşkudan uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 01.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.