Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/3894 E. 2014/225 K. 14.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/3894
KARAR NO : 2014/225
KARAR TARİHİ : 14.01.2014

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Suçta kullanılan adli emanete kayıtlı eşyanın müsaderesi konusunda zamanaşımı müddetince karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Şikayetçiyi cep telefonundan arayan bir kişinin kimlik ve kredi kartı bilgilerinin terör örgütünün eline geçtiğini, yardımcı olmasını isteyip kartsız havale yöntemi ile para istediği, şikayetçinin inanarak Türkiye İş Bankası ve Garanti Bankası şubelerinden iki kez para gönderdiği, Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin … Cad. Belediye Binası yanında …Bankasına ait Atm makinasından sanığı cep telefonu ile konuşarak para çektiğini görmeleri üzerine yakaladıkları olayda,
5237 sayılı TCK’nın 43. maddesi gereğince sanığın şikayetçiye karşı aynı eyleminin iki ayrı banka aracılığıyla gerçekleştirmek istemesi nedeniyle zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunacağı gözetilmeden eylemin tek bir dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gerekçesiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının, paraya çevrilmesi sırasında uygulanan 5237 sayılı TCK’nın 52/2 maddesinin gösterilmemesi suretiyle, CMK’nın 232/6. maddesine aykırılık oluşturulması,
Bozmayı gerektirmiş olduğundan hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün ilgili bölümüne, “bir günü” ibaresinden önce gelmek üzere “bu cezanın 5237 sayılı TCK’nın 52/2 maddesi gereğince” ibaresinin yazılması denilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.