YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/3880
KARAR NO : 2014/368
KARAR TARİHİ : 15.01.2014
Tebliğname No : 15 – 2011/297036
MAHKEMESİ : Oğuzeli Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/01/2011
NUMARASI : 2010/239 (E) ve 2011/18 (K)
SANIKLAR : T.. T.., E.. P..
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunda ise, başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunan veya bu devir olgusunu inkar eden kişi, şikayet üzerine, cezalandırılmaktadır. Zilyetlik rızayla faile devredilmelidir.
Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden almak, hırsızlık suçunun temel şeklidir. Taşınır malın alınmasının suç oluşturabilmesi için, zilyedinin rızasının bulunmaması gerekir.
S.. S.. Holding’in Oğuzeli İlçesinde bulunan fabrikasında bekçi olarak çalışan sanıkların, fabrika içerisinde bulunan makine dinamolarını söküp araca yükledikleri, yanlarına gelen tanıkların araç içerisinde bulunan dinamoları görüp güvenlik kuvvetlerine haber verdikleri ve sanıkların bu şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçuna teşebbüs ettikleri iddia ve kabul olunan somut olayda;
Üst Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Mahkemece, katılan şirket ile sanıklar arasında imzalanan iş sözleşmesi uyarınca, koruma görevleri nedeniyle dinamoların zilyetliğinin sanıklara teslim edildiği, sanıkların da hizmet ilişkisine aykırı davrandıkları gerekçesiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğu kabul edilmiş ise de; binanın iç ve dış güvenliğinden sorumlu olan sanıkların fabrikada bulunan mallar üzerinde herhangi bir tasarruf yetkilerinin bulunmadığı, malları koruma görevinin zilyetliğin devri anlamına gelmeyeceği gibi suça konu malların katılanın rızası dışında elinden çıktığı anlaşıldığından, hırsızlık suçunun oluştuğu gözetilmeden suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2- Sanıklar hakkında tayin edilen gün para cezasının, TCK’nın 52/2 maddesi uyarınca gün karşılığı para cezasına çevrilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, Üst Cumhuriyet savcısı ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.