Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/3850 E. 2014/338 K. 15.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/3850
KARAR NO : 2014/338
KARAR TARİHİ : 15.01.2014

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; katılanın başkanlığını yürüttüğü tasfiye halindeki …. Yapı Kooperatifi’ne ait sitede kuru temizleme dükkanı bulunan sanığın, kooperatifin tasfiye halinde olmasından dolayı iskan ruhsatının alınamadığını öğrenmesi üzerine, belediyede tanıdıklarının olduğunu, 9.000 TL’ye bu işi halledebileceğini söyleyerek katılandan 9.000 TL para aldığı, bir süre sonra kooperatifin mimarına da 65.000 TL borcun bulunduğunu öğrenen sanığın, bu durumu da yasal yollardan 10.000 TL’ye halledip belgeleri getirebileceğini beyan etmesi üzerine katılanın bu defa kendisine 10.000 TL daha verdiği, vaat ettiği konularda herhangi bir işlem yapmayan sanığın aldığı paraları da harcadığı ve bu paralara karşılık 20.000 TL meblağlı senet düzenleyerek katılana verdiği ancak ödeme ve düzenleme gününü yazmadığı gibi T.C. kimlik numarasını, soy ismini ve adresini gerçeği yansıtmayacak şekilde doldurduğu sabit olmakla dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarının oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Dolandırıcılık suçundan verilen erteli hapis cezasının kısa süreli olmaması karşısında; sanığın TCK’nın 53/1 maddesi uyarınca belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmemiş ise de, hapis cezasının kanuni sonucu olması nedeniyle infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 15.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.