Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/2877 E. 2014/260 K. 14.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/2877
KARAR NO : 2014/260
KARAR TARİHİ : 14.01.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/1954
MAHKEMESİ : Akçakale 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 08/07/2008
NUMARASI : 2006/331 (E) ve 2008/216 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık hakkında hükmolunan ceza miktarına nazaran, sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın şikayetçilerle arasında, şikayetçilerin tarlalarında bulunan ürünlerin bakımı konusunda sözlü anlaşma bulunduğu, tarlaların bakım ve sanığın olay günü gece saatlerinde şikayetçilere ait buğday tarlalarındaki buğdayların tümünü şikayetçilerin rızaları hilafına alarak ortadan kaybolduğu iddia olunan olayda, tanıklar M.. U.. ile H. D..’nun anlatımları arasında suça konu buğdayların ekildiği arazilerinin kiraya mı verildiği yoksa hasılatın belirli bir yüzdesinin alınması konusunda mı anlaşıldığı hususunda çelişki bulunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından, anlatımlar arasındaki çelişkilerin giderilmeye çalışılması, giderilemediği takdirde yöntemince irdelenerek anlatımlardan hangisinin hangi nedenle üstün tutulduğunun gösterilmesi gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ve yetersiz gerekceyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.01.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.