Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/2875 E. 2014/259 K. 14.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/2875
KARAR NO : 2014/259
KARAR TARİHİ : 14.01.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/1863
MAHKEMESİ : Bergama 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/06/2009
NUMARASI : 2008/365 (E) ve 2009/467 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık( değişen suç vasfı nedeniyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma)

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;failin bir kimseyi,kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli,olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi,kullanılan hilenin şekli,kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Oriflame şirketi adına çalışan şikayetçinin sanığın satış elamanı olmasını teklif ettiği, sanığın da kabul ederek bazı üyeler getirdiği, firma temsilcisinin ve sanıktan sorumlu kişinin şikayetçi olduğu, sanığın daha sonra üyeler adına siparişler verdiği, sipariş verdiği üyelerin bu siparişlerden haberi olmadığı, sanığın aldığı 2000TL değerinde olan malları dışarıdan nakde çevirdiği, sipariş ettiği ürünlerin parasını firmaya vermediği böylece hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğu iddia ve kabul olunan olayda; eylemin Oriflame şirketine yönelik olarak işlendiği kabul edildiğinden duruşma günü bildirilmeyen ve yokluğunda hüküm kurulan suçtan zarar gören şirketin davadan haberdar edilmesi, şikayetçi ile sanığın oriflame isimli kozmetik firmasındaki statülerinin ve hizmet ilişkisinin ne şekilde olduğunun belirlenmesi, sanığın Oriflame şirketinden ne şekilde malları aldığı, aldığı malların bedellerinin ne şekilde kime ödeneceğinin, ödenmeme durumunda kimin sorumlu olacağının şirketten sorulması, tanıkların para vermediklerini ve ürün almadıklarını belirtir beyanları karşısında sanığın ne şekilde menfaat temin ettiğinin belirlenmesi ile tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.01.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.