Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/2830 E. 2014/212 K. 14.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/2830
KARAR NO : 2014/212
KARAR TARİHİ : 14.01.2014

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK’nın 158/1-e bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı, o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir. Bu nitelikli halin oluşması için, eylemin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir.
Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak ya da bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir. Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır. Dolandırıcılık suçunun kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir.
1- Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5271 sayılı CMUK’nın 231. maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan ” hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından, 5271 sayılı CMUK’nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuran katılan vekilinin haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE,
2- Sanık … (…) Lüzumlar hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Somut olayda ; sanık …’in eşi olan …’in 08.05.1197 tarihinde ölmesi üzerine kendisi ve oğlu … dul ve yetim aylığı bağlandığı, sanığın 14.12.1998 tarihinde başka bir kişi ile evlenmesine ve oğlu …’in de evlatlık verilmesine rağmen, bu değişiklikleri kuruma bildirmeyerek maaş almaya devam etmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilmiş de; sanık …’in eşi olan … ölümünden sonra kendisine dul aylığı bağlanmasını temin etmek amacıyla üvey oğlu olan diğer sanık …’e vekaletname verdiği, sanık …’in de üvey annesi … maaş bağlattığı, bu maaşı sanık …’nın bir müddet aldığı, bilahare evlenen sanık …’nın söz konusu maaşı çekmediği, sanık …’in aldığı vekaletname uyarınca maaşı çekmeye devam ettiği, olayın ortaya çıkması üzerine sanık …’in müşteki kurumun zararını ödediği, kaldı ki, sanık …’nın nüfus kaydı itibariyle, kendisinin evlendiği ve oğlu … da evlatlık verdiğinin kurum yetkilileri tarafından yapılacak basit bir inceleme ile tespit edilmesi mümkün olduğundan dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla, sanığın beraatine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 14/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.