Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/2524 E. 2014/357 K. 15.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/2524
KARAR NO : 2014/357
KARAR TARİHİ : 15.01.2014

Tebliğname No : 11 – 2009/279150
MAHKEMESİ : İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/12/2008
NUMARASI : 2007/121 (E) ve 2008/327 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Ticarî faaliyeti meslek olarak icra eden kişilerin, güvenilirliğini sağlamak amacıyla, bu suçun, tacir (kişisel olarak ticaretle uğraşan kimseler) veya şirket yöneticisi olan yada şirket adına hareket eden kişilerin ticarî faaliyetleri sırasında işlenmesi, TCK’nın 158/1-h bendinde nitelikli hâl kabul edilmiştir.Bu kavramlar Türk Ticaret Kanunun ilgili hükümlerine göre belirlenecektir.
Türk Ticaret Kanunun Madde 14 de,Tacir;
“(1) Kişisel durumları ya da yaptığı işlerin niteliği nedeniyle yahut meslek ve görevleri dolayısıyla, kanundan veya bir yargı kararından doğan bir yasağa aykırı bir şekilde ya da başka bir kişinin veya resmî bir makamın iznine gerek olmasına rağmen izin veya onay almadan bir ticari işletmeyi işleten kişi de tacir sayılır. “denilmektedir.
Ticaret şirketleri,aynı yasanın Madde 124 de
”(1)Ticaret şirketleri; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerden ibarettir.
(2) Bu Kanunda, kollektif ile komandit şirket şahıs; anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket sermaye şirketi sayılır” şeklinde tanımlanmıştır.
Kooperatif yöneticilerinin,kooperatifin faaliyeti kapsamında, dolandırıcılık suçunu işlemeleri de nitelikli hâl, kabul
edilmiştir.Üye sayısı dolmasına rağmen, üyeliğe kabulün devamından bahsederek üye kayıt edilmiş gibi kişinin parasının alınması bu suç tipine örnek gösterilebilir. Kooperatif yöneticilerinin kimler olduğu 1163 sayılı Kooperatifler kanunun 55 ve devamı maddelerinde tanımlanmıştır.Madde 55 – Yönetim Kurulu, kanun ve anasözleşme hükümleri içinde kooperatifin faaliyetini yöneten ve onu temsil eden icra organıdır.Yönetim Kurulu en az üç üyeden kurulur. Bunların ve yedeklerinin kooperatif ortağı olmaları şarttır.Yönetim Kurulu üyeliğine seçilen tüzel kişiler, temsilcilerinin isimlerini kooperatife bildirir.
Bu suçun oluşabilmesi için,Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin dolandırıcılık suçunu ticari faaliyetleri sırasında işlemiş olmaları gerekir.Keza, kooperatif yöneticilerinin bu nitelikli halden cezalandırılabilmeleri için suçun kooperatifin faaliyeti kapsamında, işlenmesi gereklidir.Bu suçun faili tacir veya şirket yöneticisi yada şirket adına hareket eden kişi yada kooperatif yöneticisi olabilir.
Somut olayda;
Sanıkların ortağı olduğu S.. şirketinin katılan… Plastik Sanayi Ticaret A.Ş.nin acentesi olduğu, acentelik yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve müşteki şirkete olan borçlarından dolayı acentelik sözleşmesinin feshedilmek üzere olduğu, sanık S.. T..’in bu amaçla katılan şirketin Ege Bölge Müdürlüğünde yetkili olan H. Ö..’a giderek “…. İnşaat Tic.San.A.Ş.nin Ankara’da yaptırdığı 215 adet dubleks konutun pvc doğrama ve ısıcam montaj işini aldığını, işin yaklaşık 276.000 TL değerinde olduğunu, bu miktarda profil ve malzeme ihtiyacının bulunduğunu belirterek, anılan A.Ş. ile 10.04.2006 tarihinde tanzim edilmiş görünen iş sözleşmesini göstererek, bu iş nedeniyle ekonomik durumunu düzeltme imkanını olduğunu, ancak zamana ihtiyacı olduğunu belirterek bunun için acentelik işlemlerinin devamı ile borçlarının protokole bağlanarak tekrar kendisine anılan taahhüt işini bitirebilmesi için malzeme verilmesi isteyerek iş aldığını taahhüt ettiği şirket ile yaptığı protokol ve bu iş için şirkete verceğini belittiği tamamı S… kaşeli ve imzalı 6 adet çeki Ege Bölge Müdürlüğüne verdiği, ancak katılanın şüphelenerek protokol, iş sözleşmesi ve çekler üzerindeki imzaları kontrol ettiğinde, imzaların sahte olduğu, sözkonusu altı adet “çekin sanık S.. T..’in eşi ve aynı zamanda şirket ortağı olan diğer sanık H. T.. tarafından çalıntı başvurusu yapılan çekler olduğu, sanığın iş aldığı belirtilen şirket ile aralarında böyle bir iş sözleşmesi yapılmadığı tespit edildiği, olayda;
1-Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlere yönelik incelemede;
Suça konu çeklerdeki rakam ve yazıların sanık H.T..‘e ait olduğu, çeklerin altında bulunan keşideci imzalarının sanıklara ait olmadığına ilişkin bilirkişi raporu sanıklar ve katılan ifadeleri ile bütün dosya kapsamından sanıkların eyleminin resmi evrakta sahtecilik suçunu oluşturduğu yönündeki kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak,
5237 sayılı TCK’nın 43. maddesinde; “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi” hükmüne yer verilmiş olup, suça konu 6 adet sahte çekin sanıklar tarafından katılana aynı anda verilmiş olması nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığının gözetilmemesi,
2-Dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik incelemede;
Sanıkların ortağı olduğu S…şirketinin katılan şirket ile arasındaki acentelik sözleşmesi feshedilmek üzere iken sanık S.. T..’in 276.000 TL değerinde profil ve malzeme almak için …. İnşaat Tic.San.A.Ş ile 215 adet dubleks konutun pvc doğrama ve ısıcam montaj işini aldığını, gösterir 10.04.2006 tarihli sahte iş sözleşmesi ve şirketlerine ait olup önceden çalındı başvurusu yaptıkları, sanık H.. E.. tarafından yazılıp başkalarına imzalatılmış sahte çekleri verdikleri katılanın şüphelenip araştırması üzerine sözkonusu malzemeleri sanığa vermediğinin anlaşılması karşısında sanıkların eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-h,f,son maddesinde öngörülen dolandırıcılık suçuna teşebbüs oluşturduğu gözetilmeden sanıkların mahkumiyetleri yerine yazılı şekilde beraatlarına karar verilmesi
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı, sanık S.. T.. müdafii ve sanık H.. E.. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.