Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/2455 E. 2014/333 K. 15.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/2455
KARAR NO : 2014/333
KARAR TARİHİ : 15.01.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/8052
MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/04/2009
NUMARASI : 2008/135 (E) ve 2009/272 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık hakkında sahtecilik suçundan zamanaşımı sınırları içinde kamu davası açılması mümkün görülmüştür.
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın evinin fayans işlerini yapımı ve fayans melzemelerini temin etmesi nedeniyle katılana 4000 TL borcu olduğu olduğu, uzun süre ödememesi sonucu katılanın yanında tanık M.. Y.. olduğu halde, sanığın bulunduğu petrol istasyonuna geldikleri, sanığın, kendisini Ş. K.. olarak tanıtmış olması nedeniyle tanık tarafından bu isimle hazırlanan senedi Şeyhmus Karakaş olarak imzalayarak katılana verdiği, isim farklılığı nedeniyle icra takibinin devam ettirilemediği olayda; suça konu sahte senedin katılana önceden doğmuş borç karşılığında verilmiş olduğu anlaşıldığından sanığın unsurları itibarı ile oluşmayan dolandırıcılık suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.