Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/2400 E. 2013/15277 K. 09.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/2400
KARAR NO : 2013/15277
KARAR TARİHİ : 09.10.2013

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanıkların, katılanın evine giderek hayvan satın almak istediklerini söylemeleri üzerine katılanın sanıkları evine aldığı, sohbet ettikleri sırada sanıkların Borçka ilçesinden çok sayıda hayvan satın aldıklarını, kimseye borçları olmadığını, …’lu olduklarını söyleyerek ikisi yerli biri yabancı ırk olmak üzere üç adet tosunu 1.200 TL bedelle satın aldıkları, paralarının yanlarında olmadığını, üç gün sonra gelerek parayı vereceklerini söyleyip hayvanlarla birlikte olay yerinden uzaklaştıkları, katılana giderken ev ve cep telefonu numaralarını bıraktıkları ancak katılanın sanıklara bir daha ulaşamadığı, sanıkların bu şekilde gerçekleşen eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğunun iddia edildiği olayda, sanıkların katılanı tanımadıkları ve kendisinden iddia edildiği gibi hayvan satın almadıklarına dair savunmaları ile katılan ve tanıkların sanık …’ı
teşhis etmiş olmaları karşısında maddi gerçeğin şüpheye yer bırakmayacak şekilde açığa çıkarılması bakımından katılana verilen ev ve cep telefonu numaralarının sanıklara ait olup olmadığı ya da sanıklar tarafından kullanılıp kullanılmadığının araştırılması ile sanık …’in katılan ve tanıklar ile yüzleştirilmesi sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.