Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/2256 E. 2013/20660 K. 23.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/2256
KARAR NO : 2013/20660
KARAR TARİHİ : 23.12.2013

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın kendisini katılana asker arkadaşı … olarak tanıtıp, Kemalpaşa ilçesinde çiçekçilik yaptığını, gübre aldığı bir köylünün tarlasında altın bulduğunu, bu altınları satmak istediğini söylediği, İstanbul’da oturan katılanı Kemalpaşa’ya çağırdığı, katılan Kemalpaşa’ya geldiğinde asker arkadaşının işi çıktığını kendisinin abisi olduğunu söyleyerek katılanı karşıladığı, birlikte bir köye gittikleri, katılana numune olarak gösterilen bir adet gerçek altın verdiği, kalan altınları almak için 5000 TL’ye anlaştıkları, katılanın sanığa kararlaştırılan miktarı vermesine rağmen sanığın altınları katılana vermediği, dolandırıldığını anlayan katılanın sanık hakkında şikayetçi olduğu, suçluyu yakalatmak amacı ile önceden irtibat kurmuş olduğu telefon vasıtası ile görüşmüş olduğu sanık ile yeniden altın alacağı sözleri ile buluşma ayarladığı, sanığın bu sefer tanık Ali …’ı buluşma yerine gönderdiği, tanık… …’ın polis ekipleri tarafından yakalandığı, sanığın bu şekilde üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, katılan tarafından sanığın teşhis edildiği anlaşılmakla, sanık, katılan ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamına göre suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla, bu gerekçeye dayanan mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 23.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.