Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/22509 E. 2013/7457 K. 22.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/22509
KARAR NO : 2013/7457
KARAR TARİHİ : 22.04.2013

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yaralama, mala zarar verme
HÜKÜM : Beraat,mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Kamu davasına katılma istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeyen sanık …’in 5271 sayılı CMK’nın 260/1. maddesine göre, hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenerek ve aynı yasanın 237/2 maddesine göre davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Katılanlar vekilinin sanıkların eyleminin … ve çalışma hürriyetini ihlal suçunu oluşturduğu yönündeki temyizin suçun vasfına yönelik olduğu kabul edilerek bu suç yönünden tebliğnamede belirtilen düşünceye iştirak edilmemiştir.
A- Katılan …. vekilinin vaki temyiz itirazlarına yönelik incelemede;
Yüklenen suçlardan doğrudan doğruya zarar gören şikayetçi …’in, 24/04/2008 tarihli duruşmada katılmak istemediğini beyan etmesi karşısında, 5271 Sayılı CMK’nun 238. maddesi uyarınca usulüne uygun şekilde katılma isteminde bulunup bu sıfatı kazanmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 Sayılı Yasanın 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
B-Sanıklar …. ve…’ın katılan …’e yönelik yaralama eylemi dışındaki yaralama eylemleri ile diğer sanıkların tüm yaralama eylemleri hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılanlar vekilinin suçun … ve çalışma hürriyetini ihlal suçu kapsamında bulunduğu, sanıklar atılı eylemi gerçekleştirdiği yönündeki yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
C- Sanıklar … ve … yönünden katılan …’e yönelik yaralama suçu ile sanıklar … ve … hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlere yönelik incelemede;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan,söz konusu suç,seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma,yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Somut olayda; sanıklar ile katılanların farklı dolmuş hattında çalıştıkları ve aralarında husumet bulunduğu, çıkan kavgada sanıklar Servet ve …’in katılanlar …, … ve …’in aracına sopa ile vurarak zarar verdikleri, sanıklar … ve …’ın katılan …’ü basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte yaraladıkları iddia olanan olayda;
Sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Katılan …’ün yargılamanın tüm aşamalarında sanıklar … ve … tarafından yaralandığını beyan etmesi ve alınan doktor raporunda basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte yaralandığının tespit edilmesi karşısında; soruşturma safhasında beyanı alınan … …’nin dinlenerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Sanıklar … ve … hakkında mala zarar verme suçu yönünden kurulan hükümde; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere; koşullu bir düşme nedeni olan “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kurumunun (mahkumiyet, suç niteliği ve ceza miktarına ilişkin) objektif koşulların varlığı halinde, mahkemece diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve re’sen değerlendirilmesi gerektiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun kurulan mahkumiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade etmesi ve doğurduğu sonuçlar itibariyle erteleme kurumuna göre daha sanık lehine olduğu gözetilmeden sanık hakkında “cezanın ertelenmesi nedeniyle” şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ile sanıklar …. ve … müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/04/2013 gününde oybirliği ile karar verildi.