Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/22122 E. 2014/13071 K. 02.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/22122
KARAR NO : 2014/13071
KARAR TARİHİ : 02.07.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/563
MAHKEMESİ : Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/11/2010
NUMARASI : 2010/313 (E) ve 2010/1132 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli,olayın özelliği,fiille olan ilişkisi,mağdurun durumu,kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Bir alışveriş merkezinde Siemens ürünlerinin bayiliğini yapan sanığın, katılana 4.900 TL değerinde beş adet beyaz eşya satıp, eşyaları bir hafta içinde teslim edeceğini belirtmesine rağmen, eşyaları teslim etmediği gibi işyerini kapatarak ortadan kaybolduğu, böylece dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
1-Gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, sanığın, B. Anonim Şirketi ile aralarında yaşanan sorunlar ve bu şirketin mallara el koyması sonucu katılana teslimat yapılamadığı belirtmekle, sanıkla bu şirket arasındaki sözleşme ve bunlara bağlı olarak ilgili şirketin sanığın mallarına el koymasına dair bilgi ve belgeler ile bu hususta açılan dava dosyalarının getirtilerek, onaylı suretlerinin dosyaya konulması, sanığın, katılana teslimat yapması gerektiği tarihte, ana firma tarafından mallara el konulup konulmadığının araştırılması, sanığın, işyerini boşaltırken müşterilerin ulaşması için ilgili AVM yönetimine bilgi verdiğini belirtmekle bu hususun araştırılması, yetkili kişinin dinlenerek sanığın savunmasının doğru olup olmadığının sorulması, sanığın, başka müşterilere ödeme veya teslimat yapıp yapmadığı hususlarının araştırılarak, suç işleme kastının bulunup bulunmadığının karar yerinde tartışılmasından sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de; hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
3-Sanık müdafiinin, lehe hükümlerin uygulanması isteminin, TCK’nın 52/4. maddesindeki taksitlendirme istemini de kapsadığı gözetilmeden, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.