Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/22070 E. 2014/13119 K. 02.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/22070
KARAR NO : 2014/13119
KARAR TARİHİ : 02.07.2014

Tebliğname No : 8 – 2012/101235
MAHKEMESİ : Zonguldak 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/02/2012
NUMARASI : 2011/402 (E) ve 2012/46 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma (değişen suç vasfına göre dolandırıcılık)

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Mağdurun, 845 TL olan emekli maaşını çekmek için bankamatiğin önüne geldiği, havanın güneşli olması ve bankamatikteki yazıları okuyamaması nedeniyle orda duran sanıktan yardım istediği, mağdurun kartını ve şifresini sanığa verdiği, sanığın paranın hepsini çektikten sonra mağdura, para haznesinde duran parayı ve kartı almasını söyleyerek ordan ayrıldığı, mağdur, parasını kontrol ettiğinde aslında, tamamının çekilmesine rağmen, sadece 145 TL paranın kendisine verildiğini gördüğü, daha sonra sanığı canlı olarak teşhis ettiği, böylece sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
1-Kart sahibinin önceden var olan rızası ve izin verilen limitler dahilinde kullanılması nedeniyle banka kartının kötüye kullanıldığından söz edilemeyeceğinden TCK’nın 245/1. maddesinde tanımlanan banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunun oluşmayacağı, sanığın, mağdura ait kartı kullanmasında hukuka aykırılık olmadığı gibi hileli hareketlerin de bulunmaması karşısında dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmayacağı, ancak, mağdura ait paranın rızası dışında alınması nedeniyle eylemin, basit hırsızlık suçunu oluşturacağı dikkate alınarak, sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 141/1. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek dolandırıcılık suçundan mahkumiyet karar verilerek fazla ceza tayini,
2-Kabule göre de; hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.