Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/22018 E. 2014/13109 K. 02.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/22018
KARAR NO : 2014/13109
KARAR TARİHİ : 02.07.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/235100
MAHKEMESİ : Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 03/03/2010
NUMARASI : 2009/52 (E) ve 2010/124 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Katılanın, C.. A.. isimli kişiden aldığı büyük baş hayvan karşılığında C.. A..’ın katılana senet verdiği, katılanın bu senedi tahsil edememesi üzerine durumu sanık İ.. K..’ya anlattığı, bu sanıkla birlikte diğer sanık Y.. A..’ın yanına gittikleri, sanık Yıldıray’ın, katılanı kandırarak senedin arkasına katılanın adını yazdırıp ciro ettirdikten sonra senedi tahsil etmek üzere katılandan aldığı, daha sonra sanık Yıldıray’ın bu senedi diğer sanık M.. K..’ya verdiği, sanık Murat’ın da herhangi bir hakkı olmadığı halde senedi ciro edip, keşideci C.. A.. ve katılan aleyhine icra takibi başlattığı, böylece sanıkların eylem ve fikir birliği içinde hareket ederek, katılanın elindeki senedi hileyle alıp kendilerini alacaklı gibi gösterip ciro ederek icra takibi başlatmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda,
Eylemin, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesi kapsamında kamu kurumu olan icra dairesinin aracı kılınması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 02/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.