YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/21887
KARAR NO : 2014/13070
KARAR TARİHİ : 02.07.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/269207
MAHKEMESİ : Hayrabolu Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/04/2010
NUMARASI : 2009/210 (E) ve 2010/50 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Somut olayda; katılana ait işyerinde çalışan sanığın, iş aktinin sona ermesi nedeniyle iş yerinden ayrılırken fatura koçanlarını, bazı fatura asıl ve suretlerini, veresiye defterini, İş Bankasına ait bir dekontu ve üç adet borç senedini katılanın izni ve bilgisi dışında yanında götürdüğü, Babaeski Sulh Ceza Mahkemesi’nin 05/05/2009 tarih ve 2009/118 değişik iş sayılı kararına istinaden sanığın ikametinde yapılan aramada söz konusu belgelerin ele geçirildiği anlaşılmakla; eylemin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, katılana ait işyerinden ayrılırken götürdüğü söz konusu belgelerin soruşturma sırasında yapılan arama sonucu ele geçirilerek katılana iade edilmesi, sanığın eylemi neticesinde katılanın maddi olarak zarara uğradığına ilişkin dosyaya yansıyan somut bir delil bulunmaması karşısında, “Sanığın mağdurun zararını karşılamamış olması sebebiyle” şeklindeki dosya kapsamıyla uyumlu olmayan ve yetersiz gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri burakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 02/07/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.