Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/21856 E. 2014/5869 K. 31.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/21856
KARAR NO : 2014/5869
KARAR TARİHİ : 31.03.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/231327
MAHKEMESİ : Mersin 9. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 08/03/2010
NUMARASI : 2007/160 (E) ve 2010/211 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın tapu takip işlerini yapan S.. N..’nin yanında çalıştığı, katılanın, Yalınayak kasabasında tapulu olan bir arsasını 10.000 TL diğer bir arsasını 20.000 TL ye N.. D.. isimli kişiye sattığı, tanık C.. A..’ın suç tarihinde S.. N..’ye telefon açarak, katılanın satmış olduğu arsaların tapuda devir işlemlerini yapmasını istediği, Serdar’ın, Celalettin’e başka bir işi olduğunu söyleyerek yanında çalışan sanığa vekâletname vermesini istediği, katılanın da, Mersin 5. Noterliğinin 13.04.2005 tarih ve 10731 nolu vekâletnamesiyle arsanın devir işlemlerini yapması için sanığa yetki verdiği, sanığın Necla’ya devretmiş olduğu arsa karşılığında bu kişiden para aldığı ve aldığı parayı şikâyetçiye vermeyerek dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, eylemin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurumu olan tapu müdürlüğünü aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri değerlendirmek görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.