Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/21539 E. 2014/6142 K. 02.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/21539
KARAR NO : 2014/6142
KARAR TARİHİ : 02.04.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/332234
MAHKEMESİ : İzmir 2. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 30/04/2010
NUMARASI : 2009/593 (E) ve 2010/679 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında,zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması,rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Katılanın evinde yangın çıkması sebebiyle, evinde bulunan eşyaları geçici süre ile sanığa teslim ederek başka şehire gittiği, ancak sanığın kendisine teslim edilen eşyaları katılanın rızası hilafına sattığının iddia edildiği somut olayda; sanığın atılı suçu işlemediğine dair aşamalarda değişmeyen, istikrarlı ve birbirini tamamlayan savunmaları, olaya ilişkin görgüye dayalı bilgisi olan tanık olmaması karşısında, sanığın atılı suçu işlediğine dair soyut iddiadan başka mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve somut deliller elde edilemediği anlaşılmakla, sanığın atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/04/2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

Karşı oy;

Evinde yangın çıkan katılanın, evin anahtarını sanığa vererek eşyaları oradan almasını istediği hususunda bir anlaşmazlık bulunmamaktadır; ancak katılan, eşyaların sanık tarafından muhafaza edilmek üzere evden alındığını beyan etmesine rağmen sanık, bu eşyaların satılması için katılanın kendisine verdiğini savunmaktadır.
Eşyaların satışı için sanığa izin veren katılanın, bunu inkar ederek şikayette bulunması için hiçbir neden bulunmadığından, hayatın genel akışına uygun olan katılanın anlatımı yerine, sanığın kanıtlanamayan soyut savunmasına itibar eden çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
Bu nedenle yerel mahkeme kararının onanması gerektiğini düşünmekteyim.