Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/21537 E. 2014/13910 K. 09.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/21537
KARAR NO : 2014/13910
KARAR TARİHİ : 09.07.2014

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Olay tarihinde müştekinin evlenmek istediği, bu isteğini çevresine söylediği, bir arkadaşı vasıtasıyla sanık … ile tanıştığı, sanık …’nin , temyiz dışı sanık … ile müştekiyi dolandırma hususunda anlaştıkları, sanık …’nin temyiz dışı sanık …’den yeğeni olarak bahsettiği, telefon numarasını verdiği, müştekinin … ile telefonla görüştüğü, daha sonra Kahramanmaraş İline geldiği, müştekiyi terminalde sanık …’nin karşıladığı, birlikte onun evine gittikleri, burada görüşmeleri sırasında, ….’nine niştesi olduğunu söyleyen…isimli kişinin müştekiden 3000,00TL başlık parası istediği, müştekinin de bu parayı … isimli kişiye verdiği, daha sonra sanık … ile birlikte müştekinin memleketi olan…. İline gittikleri, burada sanık …’ye 3000,00TL tutarında altın takı ve 290,00TL tutarında giyim eşyası aldığı, sanık …’nin….’ya eniştesinin yanına gideceğini söyleyerek müştekinin yanından ayrıldığı ancak bir daha müştekinin yanına dönmediği,sanık …’ın bu şekilde üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;müşteki ve sanık beyanları ile tüm dosya kapsamından suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla “60 gün”, “50 gün” ve “1.000 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün” , “4 gün” ve “80 TL” adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.