Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/21212 E. 2014/6096 K. 01.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/21212
KARAR NO : 2014/6096
KARAR TARİHİ : 01.04.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/335010
MAHKEMESİ : Bucak Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/05/2010
NUMARASI : 2009/653 (E) ve 2010/368 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.
Sanıklardan M.. E..’in E. Kardeşler Mermer San ve Tic Nak Ltd Şti’nin imzaya yetkili müdürü olarak diğer sanıkların ise müşterek borçlu müteselsil kefil olarak katılan şirketle finansal kiralama sözleşmesi imzalayarak iş makinalarını teslim aldıkları, finansal kiralama sözleşmesinde belirtilen kira ödeme planındaki kira bedellerinin zamanında ödenmediğinden bahisle katılan şirketçe noterden ihtarname çekilerek kira bedellerinin 60 gün içerisinde ödenmesi aksi taktirde finansal kiralama yasasının 23/1.maddesi uyarınca sözleşmenin fesh edileceği ve malların iade edilmesi gerektiği bildirilmesine rağmen sanıkların kiralanan malları 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu’nun 15, 17, 24 ve 25.maddelerinde öngörülen iade zorunluluğunu yerine getirmeyerek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işledikleri iddia olunan olayda, sanıkların kendilerine sözleşmenin feshi halinde kiralanan malların beş gün içerisinde katılan şirkete teslim etmeleri gerektiğinin bildirilmesine rağmen malları teslim etmedikleri, savunmalarında ise malları şirkete teslim etmek istemelerine rağmen katılan şirket yetkililerinin malları teslim almak istemedikleri ve sanık M.. E..’e yediemin olarak teslim ettiklerini , hukuk mahkemesinde malların teslimi ile ilgili aralarında süren bir dava olduğunu savunmaları, sanık A.. E..’in ise teslim zorunluluğundan önce şirketten ayrıldığını savunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, hukuk mahkemesinde görülen dava dosyasının getirtilip incelenmesi, malların sanık M.. E..’e yediemin olarak bırakıldığına dair belge bulunup bulunmadığı, sanık A.. E..’in ne zaman şirketten ayrıldığı hususları tespit edildikten sonra sanıkların hukuki durumlarının taktir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.