Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/21127 E. 2014/13353 K. 03.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/21127
KARAR NO : 2014/13353
KARAR TARİHİ : 03.07.2014

Tebliğname No : 15 – 2011/274359
MAHKEMESİ : Çorum 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/04/2011
NUMARASI : 2010/759 (E) ve 2011/230 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.
Katılanlara ait B.Dondurma isimli işyerinde tezgahtar olarak çalışan sanığın, değişik zamanlarda kasadan para alarak uhdesine geçirdiği ve bu şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak ;
1- Tezgahtar olarak çalışan sanığın işyerindeki konumu ve yaptığı işi net bir şekilde belirlenip, kasaya bakıp bakmadığı ve bakıyor ise tek başına yetkili olup olmadığı araştırıldıktan sonra toplanan delillerin sonucuna göre eylemin hırsızlık suçunu oluşturup oluşturmayacağı da karar yerinde tartışılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik incelemeyle karar verilmesi,
Kabule göre de ;
2- TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi alt soyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, alt soyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.