Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/20764 E. 2014/5637 K. 26.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/20764
KARAR NO : 2014/5637
KARAR TARİHİ : 26.03.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/331906
MAHKEMESİ : Bursa 9. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 08/12/2009
NUMARASI : 2009/1049 (E) ve 2009/1843 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın A.. E.. ve A.. M.. E. ile birlikte ortağı olduğu E.. U. mamülleri Gıda Market İşl. Tekstil San ve Tic A.Ş. adına İş Bankası B.. şubesinde açılan 11.. nolu hesaba ait 14/11/2008 keşide tarihli 9000 TL bedelli 3024807 seri no’lu çeki yönetim kurulu olarak ortaklardan ikisinin müşterek imzaları ile temsil yetkisi verilmesine rağmen tek başına imzalayarak katılan kuruma verdiğinin iddia edildiği somut olayda;eylemin temas ettiği, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-f maddesinde düzenlenen “banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle” nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde, hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş olup katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.