Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/20736 E. 2014/13185 K. 03.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/20736
KARAR NO : 2014/13185
KARAR TARİHİ : 03.07.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/277799
MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01/04/2010
NUMARASI : 2009/866 (E) ve 2010/232 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.
Katılan A.. Ş.. ile sanıkların yetkilisi oldukları C. Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti arasında Konya 7. Noterliği’nin 01.07.1992 tarihli acentelik sözleşmesinin bulunduğu, bu sözleşmeye ve iş akdine göre sanıkların yetkilisi olduğu şirketin katılan şirket adına sigorta işlemlerini yaptığı, bu iş karşılığı belirli bir pay alarak kalan pirimleri aralarındaki sözleşmeye göre takip eden ayın son günü akşamına kadar bir bordro ile şirkete bildirir ve aynı tarihe kadar öder hükmünün bulunduğu, sanıkların sözleşmeye aykırı davranarak 2007 yılından 2008 yılı sonuna kadar tahsil ettikleri sigorta primlerini katılan şirkete ödemeyerek uhdelerinde bıraktıkları, bu şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işledikleri idda olunan olayda, katılan şirket ile acentalık sözleşmesi imzalayan “C. Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti” nin suç tarihi itibariyle yetkilisinin bildirilmesi için Konya Ticaret Sicili Memurluğuna yazılan müzekkereye, “25.02.2004 tarihi itibariyle 30 yıl süreyle şirket müdürü C.. K..’nin münferiden şirketi temsile yetkili kılındığı” şeklinde cevap verilmesine rağmen suç ve suçlu arasındaki illiyet bağı ile temsil yetkisinin bölüşümündeki ağırlık ve sınırlar da araştırılmak suretiyle şirketin fiili idare ve temsilinin kim ya da kimlere ait olduğu belirlenip sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takir ve tayinleri gerekirken her iki sanığın da şirket yetkilisi olduğunun kabulü ile eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.