Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/20686 E. 2013/16483 K. 01.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/20686
KARAR NO : 2013/16483
KARAR TARİHİ : 01.11.2013

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;
Failin bir kimseyi kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK’nın 158/1-e bendinde belirtilen kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir. Bu nitelikli halin oluşması için eylemin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir.
Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak yada bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir. Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır.
Dolandırıcılık suçunun kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir.
Sanıklardan …’in kendi adına düzenlenmiş yeşil kart sağlık belgesini eltisi olan diğer sanık …’e kullanması için verdiği, sanık …’nin de bu belge ile 07/01/2010 tarihinde Mersin Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne giderek kürtaj olmak için … adına işlemleri başlattığı, muayene sırasında, görevli doktor ve hemşire tarafından sanık …’nin diğer sanık …’e ait yeşil kart ile muayene olduğu tespit edilerek polise haber verildiği ve yeşil kart üzerine yapılan muayene giderleri iptal edilerek sanık … adına faturalandırıldığı, sanıkların bu şekilde nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddiasıyla yapılan yargılama sonucunda; sanık …’nin yeşil kart üzerinde bulunan fotoğraf ve kimlik bilgileri üzerinde herhangi bir tahrifat yapmadan hastaneye müracaat ederek belgeleri görevlilere ibraz ettiği, muayene için gelen kişilerin ibraz ettiği belgedeki kişi olup olmadığını denetleme görevi bulunan hastane görevlilerinin de muayene edilen kişinin yeşil kart sahibi olmadığını ilk bakışta anladıkları, sanıkların bu durumun denetlenmesi imkanını ortadan kaldırıcı bir davranışlarının bulunmadığı, dolayısıyla dolandırıcılık suçunun aldatıcılık unsurunun da gerçekleşmediği anlaşılmakla; sanıklara atılı dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığından bahisle verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 01/11/2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.