YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/20618
KARAR NO : 2013/16301
KARAR TARİHİ : 31.10.2013
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 21.12.2010 tarih ve 2010/11-246 E ve 2010/266 K sayılı kararının “SONUÇ” bölümünün 4. bendinde; “kesinleşmediği” belirlenen mahkemenin 02.05.2006 tarih ve 2006/105 E; 114 K sayılı “kesin hükümde değişiklik yargılaması (uyarlama)” kararının hükümlü … müdafii Av. …’e tebliği istenilmiş ve mahkemecede gerekçeli karar adı geçen müdafiiye 29.04.2011 tarihinde tebliğ olunmuş ise de; anılan Genel Kurul kararının 9. sayfasında “… Hükmün, sanığa (hükümlüye) haber verilmeksizin atanan zorunlu müdafiin yüzüne, sanık (hükümlü), katılan ve katılan vekilinin ise gıyabında tefhim edildiği somut olayda; yasa yolu bildiriminde bulunulurken temyiz süresinin tefhimden itibaren 7 gün olduğunun belirtilmesi, TEFHİMDE HAZIR BULUNMAYAN ANCAK HÜKMÜ TEMYİZ ETME HAKKI BULUNANLAR YÖNÜNDEN yanıltıcı nitelikte bir eksiklik olarak değerlendirilmiştir.” gerekçesi ve 02.05.2006 tarihli kararın hükümlüye 03.05.2011 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen “hükümlü tarafından temyiz edilmemesi” karşısında;
Avukatlar açısından açıkça anlaşılabilir ve her türlü yanıltıcı ifadeden uzak olan 02.05.2006 tarihli hüküm, hükümlü müdafii Av. …’in yüzüne karşı tefhim olunmuş ve yasal 7 günlük süresi içinde temyiz edilmemiş olduğundan, 21.12.2010 tarihli Ceza Genel Kurulu kararı sonrası 29.04.2011 tarihinde adı geçen müdafiiye yapılan tebliğ “yeni bir temyiz hak ve yetkisi” vermeyeceğinden, hükümlü … müdafiinin 03.05.2001 havale tarihli dilekçesiyle vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317.maddesi uyarınca REDDİNE, 31.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.