Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/20545 E. 2013/4781 K. 14.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/20545
KARAR NO : 2013/4781
KARAR TARİHİ : 14.03.2013

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu Malına Zarar Verme, Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, 30.01.2012 tarihli asıl karara karşı 03.04.2012 gününde eski hale getirme talebinde ve temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmakla, 5320 sayılı kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK’un 311.maddesi hükmüne göre eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz isteminde bulunulmuş olması halinde bu talebi inceleme merciinin Yargıtay’ın ilgili dairesi olması karşısında, mahkemenin eski hale getirme talebinin kabulüne ilişkin verdiği 04.04.2012 tarihli 2011/586 Esas ve 2012/48 karar sayılı ek kararın hukuki değerden yoksun bulunduğu kabul edilip yok hükmünde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Gerekçeli kararın 21.02.2012 tarihinde sanığın adresinde birlikte yaşadığı eşi … …’a tabliğ edildiği, ancak sanığın eşinin isminin … olduğu, sanığın eski hale getirme dilekçesinde böyle bir kişiyi tanımadığını ve tebligatın eline geçmediğini iddia etmesi karşısında sanık yönünden eski hale getirme koşullarının bulunması nedeni ile temyizin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Hakaret suçunun oluşabilmesi için, bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını incitecek ölçüde,somut bir fiil veya olgu isnat etmek yada yakıştırmalarda bulunmak yada sövmek gerekmektedir. Kişiye isnat edilen somut fiil veya olgunun gerçek olup olmamasının bir önemi yoktur. İsnadın ispatın konusu ayrıdır. Somut bir fiil ve olgu isnat etmek; isnat, mağdurun onur şeref ve saygınlığını incitecek nitelikte olacaktır. Mağdura yüklenen fiil ve olgunun belirli olması şarttır. Fiilin somut sayılabilmesi için, şahsa, şekle, konuya, yere ve zamana ilişkin unsurlar gösterilmiş olmalıdır. Bu unsurların tamamının birlikte söylenmesi şart değildir. Sözlerin isnat edilen fiilî belirleyecek açıklıkta olması yeterlidir. Çoğu zaman isnat edilen fiil ve olgunun, hangi zaman ve yerde meydana geldiğinin belirtilmesi, onur ve saygınlığı incitecek niteliği tespit için yeterli olmaktadır. Tarafların sosyal durumları, sözlerin söylendiği yer ve söyleniş şekli, söylenmeden önceki olaylar nazara alınarak suç vasfı tayin olunmalıdır.
Hakaretin kişiyi küçük düşürmeye yönelik olması gerekir. Kişiye onu toplum nazarında küçük düşürmek amaçlı belli bir siyasi kanaatin isnat edilmesi hâlinde de suç oluşacaktır.Bir kişiye yönelik sözlerin veya yapılan davranışın o kişiyi küçük düşürücü nitelikte olup olmadığını tayin ederken, topluma hâkim olan anlayışlar,örf ve adetler göz önünde bulundurulmalıdır.
Hakaret huzurda işlenebileceği gibi, gıyapta da işlenebilir. Gıyapta hakaretin cezalandırılabilmesi için, mağdurun yokluğunda en az ikiden fazla kişilerle ihtilat edilerek yani en az üç kişinin hakaret sözünü öğrenmiş olması kaydıyla hakaretin yapılması şarttır. Mağdur bu sayıya dahil değildir. Mağdurun hazır olması halinde gıyapta hakaret den bahsedilemez. Kendileriyle ihtilat edilen kişilerin bir arada bulunmaları ve hakaret sözünü aynı anda öğrenmelerine gerek yoktur. İhtilat aktarma suretiyle gerçekleşmişse hakaret sözlerinin aynı yada benzer olması aranmalıdır. Fail sözlerini ikiden fazla kişiye söylemekte yada daha çok kişinin duyabileceği bir yerde konuşmakta ve sözleri başkaları tarafından duyulabilmekte, failde bu durumun bilincinde ise ihtilat oluşmuştur.
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. …, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Somut olayda; sanığın Suriye’den aracı ile yurda giriş yaptığı, bir haftalık süresi dolmadan … …’dan çıkış yapmak istediği, görevlilerin izin veremeyeceklerini söylemesi üzerine sinirlenerek gümrük idaresinin camını kırdığı, mağdurlara sinkaflı şekilde hakaret ettiği şeklinde gerçekleşen eylemde hakaret ve kamu malına zarar verme suçlarının oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 14.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.