Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/20087 E. 2014/12909 K. 25.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/20087
KARAR NO : 2014/12909
KARAR TARİHİ : 25.06.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/231503
MAHKEMESİ : Köyceğiz Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 30/09/2009
NUMARASI : 2008/239 (E) ve 2009/159 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Müşteki G.. Ç.. ile sanık Y.. O..’ın internet aracılığıyla tanıştıkları, Y.. O..’ın kendisini “teğmen S..K.. olarak tanıttığı, Gülçin’in sanıkla asker olduğuna inanması sebebiyle arkadaşlık kurduğu, bir ay süreyle MSN’de yazıştıklarını, bu süre içerisinde aralarında duygusal yakınlık başlayıp sanık ile aynı evde birlikte yaşamaya başladıkları, evde kaldığı süre içerisinde sanığın askeri üniforma giydiği, müştekinin, sanığın gerçek nüfus cüzdanını bulması üzerine sanığın, “görev icabı farklı kimlik taşımam gerekiyor, gizli görevlerim var” diyerek müştekiyi inandırdığı, tanıştıktan 2- 3 ay sonra aile içinde söz kesip, söz yüzüğü taktıkları, sanığın tıp teknisyeni olan müşteki Gülçin’in görev yerini değiştirmek için müşteki M.. Ç..’ten 6.000 TL aldığı, ancak herhangi bir kurum değişikliği olmadığı, 7 ay sonra kendisini S.. K.. olarak tanıtan kişinin gerçekte Y.. O.. olduğu ve silahlı kuvvetlerde çalışmadığının müştekilerce anlaşıldığı olayda, sanığın eyleminin TCK’nın 158/1.d maddesinde yazılı kamu kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağının tartışılması gerektiği, tartışmasının yapılabildiği hallerde delilleri değerlendirmenin yüksek dereceli vazifeli mahkemeye ait olacağı ve
davaya bakma görevinin de Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması;
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi gereğince ceza miktarı gözetilerek kazanılmış hakkın gözetilmesine, 25.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.