Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/20022 E. 2014/12492 K. 23.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/20022
KARAR NO : 2014/12492
KARAR TARİHİ : 23.06.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/275265
MAHKEMESİ : Menemen 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/05/2010
NUMARASI : 2007/266 (E) ve 2010/335 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Katılan G.. S.. Anonim Şirketi ile sanık arasında acentelik sözleşmesi yapıldığı, sanığın, şirket adına tahsil ettiği pirim bedellerini katılan şirkete ödemeyerek uhdesinde tuttuğu ve şirketin 16.418.36 TL zararına sebebiyet verdiği, böylece hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
1-Gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, sanık ve katılan şirkete ait, aralarındaki sözleşme ilişkisine dayalı hazırlanan bilgi ve belgelerin, ticari defterlerin, muhasebe kayıtlarının, makbuzların ve dekontların tamamının getirtilmesi, sanığın, katılan şirket adına kestiği poliçeler ve bu poliçelere istinaden müşterilerce ödenen paranın ne kadar olduğu, poliçelerin hangi tarihte kesildiği, ödemelerin sanığa hangi tarihte yapıldığı, sanığın bu poliçe bedellerini hangi tarihte katılan şirkete göndermesi gerektiği, katılan şirket kayıtlarındaki ödemelerle sanıktaki kayıtların birbiriyle örtüşüp örtüşmediği hususlarının araştırılması, sanık ifadesinde, katılan şirketle arasında çıkan sorunlar nedeniyle, bazı poliçelerin iptalini istediğini, katılan şirketin iptal etmemesi üzerine, kendisinin de başka sigorta şirketleriyle anlaştığını, müşteriler tarafından bu poliçelere istinaden ödenen primleri de bu şirketlere ödediğini, katılan şirketin, bu şekilde iptali istenen poliçe bedellerini haksız olarak kendisinden istediğini belirtmekle, bu iddiasını destekleyen belgelerin istenerek dosya içine konulması, bu dönemde kesilen poliçelerin tamamının getirtilmesi, alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğu dikkate alınarak, bütün delillerin toplanmasından sonra dosyanın içinde mali müşavir ve muhasebeci ile sigortacının da bulunduğu bilirkişi kuruluna tevdiinin sağlanarak, sanığın, hangi poliçeler nedeniyle katılana hangi tarihte ve ne kadar ödeme yapması gerektiği, sanığın iptal isteminde bulunduğu poliçe bedellerinin kime ödenmesi gerektiği, buna göre kurum zararının oluşup oluşmadığının kesin olarak belirlenmesi için ayrıntılı ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de; sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun’un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin etmiş olması karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi
3-Gün adli para cezası, para cezasına çevrilirken uygulama maddesi olarak 5237 sayılı TCK’nın 52. maddesi yerine, aynı Kanun’un 50/1-a maddesinin yazılması,
4-Tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’ nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 23/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.