YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/19968
KARAR NO : 2014/12782
KARAR TARİHİ : 25.06.2014
Karar No : 2014/12782
Tebliğname No : 11 – 2010/254205
MAHKEMESİ : Antalya 4. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/09/2009
NUMARASI : 2009/1184 (E) ve 2009/832 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın, şikayetçiye ait firmadan araç kiraladığı ancak kira süresi sonunda aracı iade etmediği ve zararları karşılamadığı iddia edilen somut olayda;
Sanığın aşamalarda alınan savunmalarında, kiraladığı aracı normaln kira süresi ve uzatma süresi bittikten sonra kaynı olan tanık E..B.. aracılığıyla şikayetçiye iade ettiğini belirtmesi karşısında, suça konu aracın teslim edilip edilmediği, teslim edilmişse ve ne zaman teslim edildiği, şikayetten sonra kolluk tarafından ya da rızaen teslim yapılıp yapılmadığının tespiti bakımından şikayetçinin ve ismi geçen E.. B..un tanık sıfatı ile beyanları alınarak, TCK’nın 168 maddesi gereğince etkin pişmanlık hükmünün uygulanması hususları değerlendirilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerden 5320 sayılı Kanun’un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.