Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/19793 E. 2014/12571 K. 23.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/19793
KARAR NO : 2014/12571
KARAR TARİHİ : 23.06.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/227256
MAHKEMESİ : Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/11/2009
NUMARASI : 2008/39 (E) ve 2009/301 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Mağdur A.. D..’ın dükkan açmayı düşündüğü, bununla ilgili afişler hazırlattığı, tanık F.. H..S..un mağdurun yanında çalıştığı ve kendisine yardım teklif ettiği, arkadaşı olan Cafer aracılığı ile tanık Fatma’nın sanıkla tanıştığı, sanığın Büyükşehir Belediyesinde çalıştığını söylediği, afişlerle ilgili olarak Belediyeye ödenmesi gereken vergi, resim, v.s karşılığı 780 TL paranın bu işle ilgili olarak sanığa tanık Fatma aracılığı ile teslim edildiği, buna istinaden paranın yatırıldığını düşünen mağdurun afişlerini astığı ancak Belediye yetkilileri tarafından afişlerin kaldırıldığı, sanığın belediye çalışmadığının bildirildiği, mağdurun bu şekilde durumdan haberdar olduğu iddia edilen olayda;
Mağdurun tanık Fatma’nın sanığı getirdiğini, sanığın dükkanı gezip afişleri nereye asılacağını gösterdiğini, sonrasında tanık F.. S.. Büyükşehir Belediye Başkanlığının bu iş için 780 YTL ilan ve reklam vergisi istediğini, parayı tanık Fatma’ya teslim ettiğini söylemesi, tanık Fatma’nın arkadaşı Cafer aracılığı ile sanıkla tanıştığını ve parayı sanığa teslim etmesi için Cafer’e verdiğini beyan etmesi, sanığın Cafer isimli bir arkadaşının F.. H..’nın arkadaşı olup dükkan açılacağını ve afiş asacaklarını, kendilerine yardımcı olmasını istediğini ve kendisinin dükkana giderek afişleri nereye asabileceklerini gösterdiğini, para almadığını tanık Fatma’ya söylediğini savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti için, adı geçen sanığın arkadaşı olan Cafer isimli kişinin tanık sıfatıyla beyanının alınarak, tanık Fatma’nın sanığa teslim edilmesi için kendisine para verip vermediğini, sanığı arkadaşlarına yardım amacıyla çağırıp çağırmadığı yönünde beyanının alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanık hakkında temel ceza tayini sırasında hürriyeti bağlayıcı cezanın alt sınırdan belirlendiği halde adli para cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak tespit edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/06/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.