YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/19637
KARAR NO : 2014/12847
KARAR TARİHİ : 25.06.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/241537
MAHKEMESİ : Silopi 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/12/2009
NUMARASI : 2009/108 (E) ve 2009/1153 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık M.. E.. hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz bulunmadığından, sanık M.. D.. hakkında kurulan hükme hasren yapılan incelemede;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.
Katılan şirket ile arasında yapılan hizmet sözleşmesi uyarınca, M.. E..’ın aracına 14.880 kg serbest dolaşımda olmayan motorin yükünü Irak’a götürmek üzere teslim aldığı, ancak aracı yüklü olarak şanlıurfa’da sanık M.. D..’e teslim ettiği, sanığın da herhangibir tartım yaptırmadan herhangibir belge düzenlemeden mühürleri kontrol ettiğini belirterek aracı teslim aldıktan sonra kendi sevk ve idaresinde güzergah değiştirmeden ve aracı başka kimseye teslim etmeden H.. H.. gümrük kapısına kadar getirdiği, H.. H.. Gümrük Müdürlüğünde yapılan tartım ile dolum yerinde tespit edilen tartımın kıyaslanması neticesınde araçta 430 kg motorin eksikliğinin bulunduğu tespit edildiği olayda, sanığın ben aracı diğer sanıktan gümrük mühürlerini görerek teslim aldım. söz konusu eksiklik kantarlar arasındaki farklılıklardan kaynaklanmıştır şeklindeki savunması karşısında gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; sanığın sattığı kabul edilen 430 kg motorin yükünü aracından nasıl boşalttığı belirlenerek, mühürlerde oynama yapılıp yapılmadığının, katılan firma yetkilisinin olaya ilişkin ayrıntılı beyanına başvurulup, yüklemeden sonra teslim noktasına kadar sanığın müdahalede bulunup bulunamayacağının sorulması, ilgili belgeler de temin edilerek Irak’a gönderilen yükün suç sonrası alıcıya teslim edilip edilmediği, edildi ise hangi miktarda teslim edildiği, teslim edilen kısmın kaçak olayı tespit tutanağında belirtilen miktar ile örtüşüp örtüşmediğinin sorulması, varsa buna ilişkin belgelerin dosya içerisine konulması, şirketten aynı gün yüklenen diğer araçlarında tespit edilerek bu araçların H.. H.. Gümrük Kapısından çıkış yaptıklarının belirlenmesi halinde H.. H.. Gümrük Kapısında alınan kantar tartım sonuçları da soruşturulup araçların tümünde yük eksikliği olup olmadığının sorulması ve yükleme ve H.. H.. Gümrük Kapısına geliş süresinde uçuşma veya buharlaşma sonucunda suça konu yükte ne kadar azalma olabileceğininde konunun uzmanından sorulduktan sonra, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; 25.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.