YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/19630
KARAR NO : 2014/12849
KARAR TARİHİ : 25.06.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/237451
MAHKEMESİ : Silopi 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/12/2009
NUMARASI : 2009/218 (E) ve 2009/1226 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.
Katılan şirket ile arasında yapılan hizmet sözleşmesi uyarınca, M.. Ç..’in aracına 15.000 kg JP-8 yükünü Irak’a götürmek üzere teslim aldığı, ancak aracı yüklü olarak şanlıurfa’da sanık M.. D..’a teslim ettiği, sanığın da herhangibir tartım yaptırmadan herhangibir belge düzenlemeden aracı teslim aldıktan sonra kendi sevk ve idaresinde güzergah değiştirmeden ve aracı başka kimseye teslim etmeden Habur gümrük kapısına kadar getirdiği, Habur Gümrük Müdürlüğünde yapılan tartım ile dolum yerinde tespit edilen tartımın kıyaslanması neticesinde araçta 600 kg JP-8 eksikliğinin bulunduğu tespit edildiği olayda;
Sanığın aracı kendisinin yüklemediğini, ruhsat sahibi M.. Ç..’in yüklediğini, M.. Ç..’in kendisine yükü kendsinin sattığını itiraf ettiğini beyan etmesi karşısında gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; sanığın sattığı kabul edilen 600 kg JP-8 yükünü aracından nasıl boşalttığı belirlenerek, mühürlerde oynama yapılıp yapılmadığının, katılan firma yetkilisinin olaya ilişkin ayrıntılı beyanına başvurulup, yüklemeden sonra teslim noktasına kadar sanığın müdahalede bulunup bulunamayacağının sorulması, ilgili belgeler de temin edilerek Irak’a gönderilen yükün suç sonrası alıcıya teslim edilip edilmediği, edildi ise hangi miktarda teslim edildiği, teslim edilen kısmın kaçak olayı tespit tutanağında belirtilen miktar ile örtüşüp örtüşmediğinin sorulması, varsa buna ilişkin belgelerin dosya içerisine konulması, şirketten aynı gün yüklenen diğer araçlarında tespit edilerek bu araçların Habur Gümrük Kapısından çıkış yaptıklarının belirlenmesi halinde Habur Gümrük Kapısında alınan kantar tartım sonuçları da soruşturulup araçların tümünde yük eksikliği olup olmadığının sorulması ve yükleme ve Habur Gümrük Kapısına geliş süresinde uçuşma veya buharlaşma sonucunda suça konu yükte ne kadar azalma olabileceğininde konunun uzmanından sorulduktan sonra, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanık hakkında temel ceza tayini sırasında hürriyeti bağlayıcı ceza alt sınırdan belirlendiği halde yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle adli para cezası tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılmak suretiyle tespit edilerek sanığa fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; 25.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.