Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/19556 E. 2012/46384 K. 26.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/19556
KARAR NO : 2012/46384
KARAR TARİHİ : 26.12.2012

Nitelikli dolandırıcılık ve resmî belgede sahtecilik suçlarından şüpheliler … ve … haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda … Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 15/06/2012 tarihli ve 2012/7450 soruşturma, 2012/4979 esas, 2012/338 sayılı iddianamenin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170. maddesine uygun bulunmadığından bahisle aynı Kanun’un 174. maddesi gereğince iadesine dair, … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/07/2012 tarihli ve 2012/94 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin, … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 08/08/2012 tarihli ve 2012/723 değişik … sayılı karar aleyhine Yüksek … Bakanlığınca verilen 08.11.2012 gün ve 2012/16622/63064 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.11.2012 gün ve 2012/285484 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, … 4. Ağır Ceza Mahkemesince şüphelilerin sahte olarak düzenleyerek… isimli şirkete sundukları “formül 1” belgesinin sahteliğinin… Şirketi tarafından kontrol edilip edilmediğinin araştırılmadığı ve şüphelilerin müştekiyi … Belediye Başkanlığını aracı kılarak dolandırdıkları iddiasının iddianamede yeterince açıklanmadığı, bu hususun mahkemenin görevini belirleyeceği, bu nedenle görevsiz mahkemeye dava açılmış olduğu gerekçeleriyle iddianamenin iadesine karar verilmişse de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukuki nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği, somut olayda şüphelilerin hazırladıkları belgenin iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığı ve eylemlerinin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığı hususlarının delillerin değerlendirilmesi niteliğinde olup mahkemesince yerine getirilebileceği cihetle, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde
isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İncelenen dosya içeriğine göre; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/3.maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği aynı Kanun’un 174/1.maddesinde ise iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği,
Somut olayda sanık hakkında üzerine atılı suçlardan dolayı kamu davası açıldığı, soruşturma aşamasında delillerin toplanmış bulunduğu, iğfal kabiliyetinin olup olmadığı hakkında bilirkişi raporunun alınması hususunun ise hakimin yargılama sonucunda vereceği karar yardımcı olması amacıyla, onun takdirinde yapılan delil toplama işlemi olduğu, keza 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 62 ve devam maddelerinde de bu hususa işaret edilerek bilirkişilerden rapor aldırılması, hakim veya mahkemeye ait olup soruşturma evresinde Cumhuriyet Savcısı tarafından da bu maddede gösterilen yetkilerin kullanılabileceğinin öngörüldüğü, kural olarak bilirkişi görüşünün alınmasının hakim tarafından yapılacağının belirtildiği hangi olayda rapor alınmasına ihtiyaç duyulacağının hakim veya Cumhuriyet Savcısınca farklı değerlendirilebileceği, derhal hakim tarafından rapor aldırılma olanağı bulunmuyorsa, Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılması gerektiği, somut olayda iadeye konu hususların hakim tarafından tamamlanabileceği gibi Cumhuriyet Savcısının kamu davası açabilmesi için yeterli şüphenin bulunduğu, eylemin sübutu ile nitelikli veya basit dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağı husususlarının ise yapılacak yagrılama sonucunda belirlenecek olması nazara alındığında; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde bulunduğundan, … Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 15.06.2012 gün ve 2012/338 sayılı iddianamenin uygun bulunmadığından iadesine dair, … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.07.2012 tarih ve 2012/723 sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.08.2012 gün ve 2012/723 D. … sayılı kararının CMK’nın 309.maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmek üzere dosyanın Yargıtay C. Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.