Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/19543 E. 2014/12099 K. 17.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/19543
KARAR NO : 2014/12099
KARAR TARİHİ : 17.06.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/328703
MAHKEMESİ : Kayseri 5. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/06/2010
NUMARASI : 2010/228 (E) ve 2010/468 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; sanıklardan İsmail’in, tanıştığı müştekinin evlenmek istediğini söylemesi üzerine birlikte yaşadığı temyiz dışı sanık Emel’i kayınvalidesi, sanık Tekin’i Emel’in oğlu,Tekin’in birlikte yaşadığı temyiz dışı sanık Pınar’ı da kendi eşi olarak tanıtıp Emel ile evlendirmek istedikleri müştekinin de evlenmeyi kabul etmesi üzerine 400 TL’lik giysi ve 1900 TL’lik ziynet eşyası aldıktan sonra müştekinin otobüs bileti almak için gittiğinde kaçtıkları iddia edilen olayda,
Hükmün gerekçesinde suçtan oluşan zararın giderildiği ve sanıkların TCK’nın 168/2. maddesinden istifade etmesi gerektiği belirtildiği halde, hüküm fıkrasında TCK 168/2. maddesi uyarınca indirim yapılmamak suretiyle hükmün karıştırılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık İsmail ve sanık Tekin müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, 17/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.