Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/19440 E. 2013/18836 K. 02.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/19440
KARAR NO : 2013/18836
KARAR TARİHİ : 02.12.2013

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehin etmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanıkların yetkilisi oldukları … Yaş Meyve Sebze Tarım Ürünleri …Bitkileri Gıda Paz. Petr. Ürn. Tur. Otel Taş. İnş. Taah. İnş. Malz. İthalat İhracat San. Tic. A.Ş ile … Belediyesi arasında yapılan sözleşme ile belediyeye ait Yaş Sebze ve Meyve Toptancı Hal Kompleksinin 01/04/2008’den geçerli olmak üzere ihale yapılmak suretiyle bir yıl süreyle sanıklara ait şirket tarafından kiralandığı,
Taraflar arasındaki ihalenin idari şartnamesinin 2/1.maddesinde, toptancı halinde toptan satılan yaş sebze ve meyve satış bedelinin (552 Sayılı KHK’nin 17.maddesine göre hazırlanan)… Belediyesi Toptancı Halinin Yönetim ve İşleyişi hakkındaki Yönetmeliğin 17.maddesine göre; toptan satışlarda alınacak %2 ve 4367 Sayılı Kanunun 4.maddesi hükmü uyarınca, üreticilerden mal satın alınarak, fatura ve müstahsil makbuzu ile bildirimde bulunmadan perakende satış yapılması durumunda %15 ve aynı madde uyarınca hakem kurulu tarafından tespit olunan gerçek değer üzerinden %30 oranındaki Belediye payının tamamının Belediye veznesine tediyesinin temininin sağlanması olarak belirtildiği ve aynı şartnamenin 3.maddesinin 1.fıkrasında da bu payın kiracı tarafından belediyeden görevlendirilecek memur ile makbuz karşılığı tahsil edileceği belirtilmesine rağmen, ihalenin yapıldığı 01/04/2008 tarihi ile feshedildiği tarih olan 18/11/2008 tarihleri arasındaki takip ve tahsil edilmesi gereken Belediye paylarının (Belediyeye ait rüsum geliri), yetkileri olmadığı halde yukarıda kimlik bilgileri belirtilen şüpheliler tarafından tahsil edilip kendi şirketlerindeki defterlerine hasılat olarak kaydedildiği ve Belediyeye teslim edilmediğinin iddia edildiği olayda, Sanıkların tahsil edilen rüsum bedellerinin aylık kira bedeli içinde olduğu, söz konusu tahsilatları yaptıklarını, kira bedelini düzenli ödediklerini ancak zarar ettiklerinden sözleşmenin sonunu beklemeden karşılıklı iptal ettikleri yönündeki savunması, katılan kurum ise toptan satışlarda %2, perakende %15 ve hakem kurulu tarafından tespit olunan gerçek değer üzerinden %30 oranındaki gelirin tamamının da belediyeye ait olduğunu beyan ettikleri, 01/04/2008 tarihli kira sözleşmesinin işletme konusu başlığı altında Belediye Payı Tahsilatının bir bütün olarak bir yıl süre ile işletilmesi aylık kira bedelinin 30000 TL olduğunun belirtildiği, kira sözleşmesi eki olan özel şartların Toptancı Hali İşlettirilmesi Şartları başlıklı 2. Maddesinde, Belediye payının tahsilatının Belediyenin denetim ve gözetiminde tahsil edileceği ve kiracının bu sözleşmedeki hizmetlerle birlikte ihale sonucu belirlenen yıllık kira bedelini 12 ayda her ayın 10’una kadar belediyeye ödeyeceği, madde 3’te belediye payının Belediyenin görevlendireceği memur ile makbuz karşılığında yapılacağını buna mukabil kira bedelinin her ay eşit olarak ödeneceğini, madde 3-2’de Belediye payının artırılması halinde kira bedeline aynen ilave olacağı, indirim halinde muhammen bedelin altına inmemek üzere kira bedelinde indirim yapılacağının belirtilmesi, 08/10/2008 tarihli iptal protokolünde belediye paylarının ödenmesi hususunda bir karar alınmadığı, kesin teminatın sanıklara iadesi için talepte bulunulduğunun anlaşılması karşısında sanıklar ile katılan … arasında Hal Kompleksinin kiralanmasına ilişkin sözleşme hükümlerinden katılan belediyeye ödenecek gelir konusunda ihtilafın hukuki ihtilaf mahiyetinde bulunduğu, güveni kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluşmadığından sanıkların beraatı yerine yazılı şekilde sanıkların mahkumiyetine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/12/2013 gününde oybirliği ile karar verildi.