YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/1939
KARAR NO : 2014/271
KARAR TARİHİ : 14.01.2014
Tebliğname No : 11 – 2009/296820
MAHKEMESİ : Konya 9. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/06/2009
NUMARASI : 2009/287 (E) ve 2009/624 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın eyleminin bir bütün halinde tek suç oluşturduğu ve işhanı yöneticisi olan katılanın yanında işçi olarak çalışan şikayetçi M.. Ç..’in, suçtan doğrudan doğruya zarar görmediği anlaşıldığından, tebliğnamedeki (2), (3) ve (4) numaraları bozma düşüncelerine iştirak edilmemiştir.
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın kapıcı olarak çalıştığı Adalet iş hanının yöneticisi olan katılanın, iş hanına ve annesine ait doğal gaz faturalarını ödemesi için yanında katip olarak çalışan şikayetçi M.. Ç..’e toplam 4.620 TL verdiği, şikayetçinin de kendisine verilen parayı ve faturaları yatırması için iş hanının kapıcısı olan sanığa teslim ettiği, sanığın ise bu parayı şahsi borçlarını ödemek için kullandığı iddiasıyla yapılan yargılama sonucunda; faturaları yatırma görevinin, 25391 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Konut Kapıcıları Yönetmeliği’nin 5. maddesinde sayılan işler arasında yer almadığı anlaşıldığından, aynı maddenin (h) bendi uyarınca sanığa bu görevin sözleşme ile verilip verilmediği araştırılarak, böyle bir görev verilmiş olması halinde, sanığın kendisine tevdi ve teslim edilmiş olan iş hanına ait doğalgaz fatura bedelini şahsi borçları için kullanması şeklindeki eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 155. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı, böyle bir görevin sözleşme ile de verilmemiş olması halinde ise, aynı maddenin 1. fıkrasında düzenlenen güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/01/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.