Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/1938 E. 2014/231 K. 14.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/1938
KARAR NO : 2014/231
KARAR TARİHİ : 14.01.2014

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; sanığın, katılanların ikamet ettiği … İlçesi … köyüne geldiği ve hayvancılıkla uğraşan katılanlardan ayrı ayrı birer tane büyükbaş hayvan satın aldığı, hayvanların bedelinin bir kısmını peşin ödediği, katılan …’e kalan 800 TL, …’a kalan 700 TL borcu için ise iki ayrı senet imzalayarak verdiği, bu senetlere adres olarak “… Mah. … Sok. No:…” yazdığı ve kendisinin Ilgın hayvan pazarında bulunduğunu, senetleri oraya getirdikleri taktirde bedellerini ödeyebileceğini söylediği, senetlerin vadesi geldiğinde katılanların tüm aramalarına rağmen sanığa ulaşamadıkları, yapılan araştırmada Ilgın ilçesinde senetlerde yazılı olan adresin bulunmadığının tespit edildiği anlaşılmakla; sanığın senet karşılığı hayvan satın alıp, katılanların kendisini bulamayacağı ve gerçekte de bulunmayan bir adresi vermek suretiyle hileli davranışlarla katılanları aldatmak şeklindeki eylemlerinin her bir
katılan karşı ayrı ayrı dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabul ve uygulamada bir isabetsizlik görülmemiş; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uyarınca sanığın belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasının, kasten işlenen suçtan dolayı hapis cezası ile cezalandırılmanın kanuni sonucu olması nedeniyle infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 14/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.