Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/19275 E. 2014/12002 K. 16.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/19275
KARAR NO : 2014/12002
KARAR TARİHİ : 16.06.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/240729
MAHKEMESİ : İskenderun 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/12/2009
NUMARASI : 2005/1698 (E) ve 2009/677 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Şikâyetçi A..Ö..ın işletmekte olduğu M.. Tekstile ait çanta ve ayakkabı reyonunda satış elemanı olarak çalışan sanığın, sattığı ayakkabı ve çantaların parasını deftere yazmadığı, ayrıca deftere yazmış olduğu çanta ve ayakkabı fiyatlarını da sattığı fiyattan daha düşük göstermek suretiyle aradaki farkı uhdesine geçirerek güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanığın aşamalardaki tüm savunmalarında çalışmış olduğu 2 aylık süre içerisinde sattığı ürünleri deftere kaydettiğini, sayımın kendisinin olmadığı bir zamanda yapıldığını, borcu kabul ettiğine dair belge ile senedin kendisine zorla imzalattırıldığını belirterek suçlamaları kabul etmemesi, sayıma ve ne kadar ürünün eksik çıktığına dair herhangi bir tutanağın bulunmaması nedeniyle mağazada o tarihte kaç ayakkabı ya da çantanın kaldığının belirlenememesi, muhasebeci mali müşavir tarafından düzenlenen rapor içeriğinde sanığın 01.01.2005-31.05.2005 tarihleri arasında çalıştığı esas alınarak bu günlere ilişkin mal hareketlerinin esas alınmasından sonra düzenlenen üçlü bilirkişi raporunda da bu kayıtlara göre inceleme yapılabilmesine karşın, dosyadaki beyanlardan sanığın daha sonraki tarihlerde işe başladığının anlaşılmış olması nedeniyle maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması bakımından; sanığın, firma ile çalıştığı süre ve aldığı ücretlerle ilgili belgeler temin edilip, şikayetçi firmaya ait ticari defter, belge, fatura ve muhasebe kayıtlarının getirilmesinden sonra çalışmış olduğu dönemler içerisinde ayakkabı ve çanta reyonundaki girdi ve çıktıların karşılaştırmalarının yapılması ile bu dönemde satılan ayakkabı ve çanta sayısı tespit edilerek, sanığın hiç ayakkabı satamadığı günlerin belirlenmesinden sonra, bu dönemde yapılan satımlarla o yıl içerisindeki diğer dönem satışları ile bir önceki yılın aynı sezon satışları mukayese edilerek arada fahiş bir fark bulunup bulunmadığı, dolayısıyla sanığın uhdesine para geçirip geçirmediğinin belirlenmesi amacıyla dosyanın yeniden bilirkişiye tevdii edilmesinden sonra, toplanan tüm deliller çerçevesinde sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.