Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/19226 E. 2014/12369 K. 19.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/19226
KARAR NO : 2014/12369
KARAR TARİHİ : 19.06.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/195285
MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/06/2010
NUMARASI : 2009/1477 (E) ve 2010/547 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır.Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; D.. Yapı…Ltd. şirketi yetkilisi olduğunu ve seyahat organizasyonlarında “Pony Tours” adı altında Kavaklıdere Vergi Dairesi mükellefi Vol-or…Ltd. ticari ünvanlı şirketle aynı büroda çalışıldığını belirten sanığın, katılandan sözleşmeye dayalı olarak Vol-or…Ltd. şirketi kaşesi-imzasını havi 11.02.2009 tarihli makbuz ile 2.535+35 Avro parayı 21.05.2009-02.06.2009 tarihleri arasında gerçekleştirmeyi vaadettiği “Çin gezisi” için almasına rağmen, turun içlerinde şikayetçinin de varolduğunu ileri sürdüğü bazı müşterilerin “domuz gribi nedeniyle geziye katılmak istemediklerini bildirdiklerini” gerekçe göstererek 21.09.2009-04.10.2009 tarihleri arasına ertelendiğini söyleyip, bu vaadi de yerine getirmeyerek haksız yarar sağlaması eyleminin sübutu halinde TCK’nın 158/1-h maddesinde tanımlanan “nitelikli dolandırıcılık” suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri tayin ve takdir görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesi’ne ait olduğu gözetilerek “görevsizlik” kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.