YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/19204
KARAR NO : 2014/12436
KARAR TARİHİ : 19.06.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/133262
MAHKEMESİ : İzmir 4. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 30/12/2009
NUMARASI : 2007/1105 (E) ve 2009/2051 (K)
SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Bedelsiz senedi kullanma suçunun oluşabilmesi için; sanığın elinde borçlusunca bedelinin tamamı ya da kısmen ödenmiş bir senet olmalı ve bunu kısmen veya tamamen ödenmemiş gibi tahsile sokması veya bir başkasına devretmesi gerekmektedir. Borcun bir bölümü ödenmiş ve geri kalan miktar için elinde tuttuğu senedi, tümü veya kalandan fazla miktarı için kullanan sanığın fiili de bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturacaktır.
Ö…..Ltd ticari ünvanlı şirketin yetkilisi olarak hareket eden sanığın, şirkete ait ..plakalı çekici ile …plakalı yarı römorku Bornaova 4. Noterliğinin 10/08/2004 tarih ve.. yevmiye nolu “Düzenleme Şeklinde Mülkiyeti Muhafaza Kaydı ile Satış Sözleşmeleri” ile, taraflarca kararlaştırılan şartlar çerçevesinde 10/08/2004 tanzim tarihli senetlerle katılanın murisi H.. E..’na satmasını müteakip, katılan ve sanık arasında imzalandığı bildirilen, hükme esas alınan “ibraname” doğrultusunda işlem yapılması gerekirken, karşılıkları kalmadığı ileri sürülen senetlerin hamili şirket vekili tarafından İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün 2008/3484 Esas sayılı dosyasında 08/04/2005 tarihinde takibe konulması (20/09/2004 ve 25/12/2004 ilâ 25/12/2005 vade tarihli senetler açısından) icra takibinin kesinleştirilip, haczedilen araçların ihale yoluyla 05/09/2005 tarihinde Özsoylu…Ltd. namına satışının gerçekleştirilmesi eyleminin “Bedelsiz senedi kullanma” suçunu oluşturduğu iddia edilen somut olayda;
Bilâ tarihli ibraname konusu ve suça konu senetlerin 25/09/2004-25/12/2005 vade tarihli senetler olduğu, icra takibinin 08/04/2005 tarihinde başlatıldığı kesinleşmeyi müteakip 28/04/2005 tarihinde “haciz” işleminin gerçekleştirildiği buna rağmen 07/08/2006 havale tarihli dilekçe ile şikayette bulunulduğu dosya kapsamından anlaşılmakla; soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı atılı suç hakkında TCK’nın 73/1. maddesine göre altı aylık yasal şikayet süresi içinde “şikayette bulunulmadığı” nazara alınarak aynı maddenin 4. fıkrası uyarınca davanın düşmesine karar verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/06/2014 tarihinde oybirlğiyle karar verildi.