Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/19060 E. 2014/12463 K. 19.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/19060
KARAR NO : 2014/12463
KARAR TARİHİ : 19.06.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/272894
MAHKEMESİ : Silifke 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 02/06/2010
NUMARASI : 2010/200 (E) ve 2010/351 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın, tanık Ş.. G.. tarafından yaptırılan evin beton dökme işini yapmak üzere tanık ile anlaşma yaptığı, ancak işlerinin çok olması nedeniyle 700 TL karşılığında söz konusu işi yapması amacıyla katılana devrettiği, katılanın sahibi olduğu 250 adet pano kalıbını beton dökülen inşaata getirerek burada kullandığı, suça konu kalıplar tanık Şefika’nın inşaatında bulunduğu sırada sanığın, katılanı telefonla arayarak başka bir inşaatta çalışma yaptığını, kalıpların yetmediğini söyleyerek, katılandan 60 adet pano kalıp istediği, katılanın da bu miktar kalıbın alınıp kullanılmasına izin verdiği halde sanığın tanık Şefika’nın inşaatında bulunan ve katılana ait olan kalıpların tamamını alıp götürerek inşaatlarda kullandığı, bilahare daha sonra 60 adet pano kalıbı katılana iade edip gerisini vermeyerek atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda,
Sanığın suçlamaları kabul etmeyerek altmış adet kalıbı aldıktan sonra katılana iade ettiğini belirttiği, katılanın da altmış adet kalıbın iade edildiğini kabul etmesine rağmen, sanığın aslında iki yüz elli adet kalıp götürdüğünü, eksik iade edildiğini belirttiği, tanıkların, sanığın kesin olarak kaç tane kalıp götürdüğüne dair beyanlarının bulunmadığı, her ne kadar alınan bilirkişi raporunda, kalıpların taşındığı araçla altmış taneden fazla kalıp götürülebileceği ve söz konusu inşaatta da daha fazla kalıp kullanılması gerektiği belirtilmiş ise de, ne kadar kalıbın sanığa teslim edildiği hususunda bir uyuşmazlık bulunduğu, sanığın teslim aldığı malzemeye dair yazılı bir belge sunulamadığı dikkate alınarak, sanığın suçu işlediğine dair mahkumiyete yeter kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı ve sanığın suç işleme kastının bulunmadığı dikkate alınarak, eylemin taraflar arasında hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın, 5271 sayılı CMK’nın 223/2-a, e maddesi gereğince beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.