Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/18627 E. 2014/3833 K. 03.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/18627
KARAR NO : 2014/3833
KARAR TARİHİ : 03.03.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/206880
MAHKEMESİ : Sorgun Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/12/2009
NUMARASI : 2009/172 (E) ve 2009/359 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
G.. S..nın Yozgat/Sorgun acenteliğini yürüten sanığın, müşterilerinden tahsil ettiği primleri acentelik sözleşmesi hükümleri uyarınca adı geçen şirkete aktarması gerekirken, buna aykırı davranarak güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık ile katılan arasında borcun ödenip ödenmediğine dair ihtilaf bulunması karşısında maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılması bakımından, sanık tarafından ödenmediği belirtilen borcun vadesi ve miktarına ilişkin değerlendirme yapılabilmesi için, öngörülen muhasebe düzeni çerçevesinde sanığa ait acente ile katılan şirket tarafından poliçe bazında tutulan muhasebe kayıtlarını içerir defter ve belgeler, tahsilat makbuzları, ödeme dekontları, haftalık ve aylık hesap özeti mutabakatlarının getirtilerek dosya içerisine konulması, bu şekilde tüm delilerin toplanmasından sonra dosyanın kül halinde bilirkişiye gönderilerek, acente sözleşmesinin 7. maddesi de göz önünde bulundurulmak suretiyle rapor aldırılmasından sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.