Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/18340 E. 2014/11735 K. 11.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/18340
KARAR NO : 2014/11735
KARAR TARİHİ : 11.06.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/196433
MAHKEMESİ : Balıkesir 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 05/11/2009
NUMARASI : 2009/87 (E) ve 2009/881 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.
Somut olayda; katılan Üniversal Kimya şirketinde satış elemanı olarak çalışan sanığın, Balıkesir ilinde bulunan çeşitli kurumlara şirket adına ürün teslim ettiği, bu ürünler karşılığında tahsil etmiş olduğu paraları katılan şirkete vermeyip uhdesine geçirdiği sabit olmakla, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Adli sicil kaydına göre sabıkası bulunmayan, suç tarihinden sonra kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı sabıka kaydı olarak değerlendirilip, kısmi ödeme nedeniyle etkin pişmanlık, yargılama sürecindeki davranışları nedeniyle de takdiri indirim hükümleri uygulanan sanık hakkında hükmolunan cezanın, “geçmişte sabıkasının bulunması” şeklinde yasal olmayan gerekçeyle paraya çevirme, erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 100 gün olarak tayin edilmesi,
3- Karar duruşmasına katılmayan sanığın, kısa ve gerekçeli kararda son duruşmaya katılmış gibi gösterilerek karışıklığa neden olunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.