Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/17695 E. 2014/10924 K. 03.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/17695
KARAR NO : 2014/10924
KARAR TARİHİ : 03.06.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/95475
MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/12/2009
NUMARASI : 2009/868 (E) ve 2009/1366 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; sanığın sigorta ve Bağkur işlemleri ile ilgili iş takipçiliği yaptığı, katılanın Bağkur emekli işlemi yaptırmak istediği, E.. Ç..adlı kişiden yardım istediği, bu şahsın da sanığı tanıdığını belirtip yardımcı olacağını anlatıp telefon numarasını katılana verdiği, sanığın katılana 1.000 TL karşılığında emekli işlemini yapacağını belirtip katılanı ikna ettiği ve akabinde katılanın sanığa iki ayrı defada 500 ve 300 TL posta havalesi ile para gönderdiği, ancak sanığın parayı aldıktan sonra katılanın emekli işlemini gerçekleştirmediği anlaşılmakla,Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanığın kısmi ödeme yaptığına ilişkin beyanları ve dosya da mevcut dekont gözetilerek, sanığın kısmi ödemede bulunup bulunmadığı, kısmı ödemede bulunmuş ise hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına katılanın rızasının bulunup bulunmadığı katılandan sorulup, TCK’nın 168.maddesinde düzenlenen “etkin pişmanlık” hükmünün uygulanma olanağı tartışılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
2-TCK’nın 53. maddesine göre sanığın belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasının, kasten işlenen suçtan dolayı hapis cezası ile cezalandırılmasının kanuni sonucu olması nedeniyle, uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.