YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/17662
KARAR NO : 2014/4171
KARAR TARİHİ : 06.03.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/169199
MAHKEMESİ : İskenderun 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/05/2009
NUMARASI : 2007/394 (E) ve 2009/747 (K)
SUÇ : Hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında,zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması,rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın, katılan şirkette yaklaşık üç yıl boyunca pazarlamacı ve tahsilat elemanı olarak çalıştığı, satışını yaptığı ürünleri ederinden daha ucuza satıp bedellerini nakit olarak tahsil etmesine rağmen veresiye satış yapmış gibi tesellüm makbuzları düzenlediği, kendisine tahsisi edilen …. plaka sayılı kapalı kasa aracı Payas denen yerde terk edilmiş bir vaziyette bırakıp, tahsil ettiği 30.000,00 TL nakit para ve 48.000,00 TL bedelindeki senetler ile birlikte ortadan kaybolduğunun iddia edildiği somut olayda; sanığın savunmasında 3-4 ay boyunca maaşlarını alamadıklarını, şirket yetkililerinin SSK pirimlerini eksik yatırmaları nedeni ile aralarında husumet yaşandığını, “işine geliyorsa böyle çalış” dediklerini, bu nedenle işten ayrıldığını söylemesine karşın, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkartılması için, sanığın peşin para karşılığı satış yapıp veresiye fişi düzenlediği ve senet aldığı iddia edilen müşterilerin tespit edilerek ifadelerine başvurulduktan sonra şirketin muhasebe kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak şirkete ait para ve senetlerin sanık tarafından mal edinilip edinilmediğinin araştırılması, bahsi geçen aracın sanığa tahsis edildiğine ilişkin belgeler ile katılan vekilinin 27.09.2006 tarihli dilekçesinde belirttiği üzere aracın terk edilmiş vaziyette bulunduğu ve kolluk görevlileri tarafından Cumhuriyet savcısının talimatı ile kasasının çilingir vasıtasıyla açıldığına ilişkin iddiaların araştırılıp varsa tüm soruşturma evraklarının dosya içerisine alınmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile tarafların arasındaki uyuşmazlığın hukuki nitelikte olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde beraat hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.